Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3584 E. 2024/6305 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasından tefrik edilen ziynet alacağı davasında, davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi veya bedelinin tahsili talebinin reddinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alındığına dair iddiasını ispatlayamaması ve yerel mahkemenin delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1591 E., 2024/185 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/794 E., 2021/1271 K.

Taraflar arasındaki boşanmadan tefrik edilen ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; düğünde kadına takılan; 6 adet 30'ar gramlık bilezik, 3 adet yüzük, 1 set takımından (kolye, küpe, bileklik) oluşan ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL ziynet bedelinin erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; düğünde davacı kadının talep ettiği karar ziynet takılmadığını, 4 adet 25'er gram bilezik takıldığını, ziynetlerden yalnızca 4.000,00 TL değerindeki kısmını taraflar taşınmaz satın alırken davacının kendi isteği ile bozdurup verdiğini, taşınmazın kadın adına alındığını, geri kalan ziynetlerin ise davacı kadında kaldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının tanık delili dışında ziynet taleplerini ispata yarar fotoğraf, cd vb. delile dayanmadığı, tanıkların ziynetlere ilişkin net bilgi sahibi olmadığı, davacıdan duyduklarını aktardıkları, davacı kadının ziynet eşyalarının kendisinden rızası dışında alındığını ve iade edilmediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davalının çocuklarına karşı uyguladığı fiziksel şiddet ve bu nedenle ceza aldığını, erkeğin evi terk ederek başka bir kadınla yaşamaya başladığını ve çocuk sahibi olduğunu, bu süreçte müvekkile ait ziynet eşyalarını da kendisinden zorla aldığını, tanık Bedriye'nin kadının bir adet bileziği vermek istememesi üzerine ağır şiddete maruz kaldığından ve yürüyemeyecek hale geldiğinden bahsettiğini, bölgenin örf ve adetleri erkek tarafın yahut gelen misafirlerin düğünde ziynet takmış olmamasının imkansız olduğunu belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında davanın reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı, 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.