Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3585 E. 2024/6707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, ziynetlerin davalı erkeğin uhdesinde kaldığının davacı kadın tarafından ispat edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, kuyumcu bilirkişi raporu ve tanık beyanlarıyla ziynetlerin davalı erkek tarafından alınıp harcandığını ispatladığı, davalı erkeğin ise ziynetlerin iade edildiğini veya kadında olduğunu ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1464 E., 2024/14 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/655 E., 2022/943 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların boşandıklarını, davacıya düğünde takılan; 1 adet set takımı, 8 adet bilezik, 30 adet çeyrek altın, 1 adet tam altın, 1 adet yarım altın ve 600,00 TL takı parasının davalının annesi tarafından düğün günü alındığını, akabinde ziynetlerin erkek tarafından bozdurularak nakde çevrildiğini, daha sonra bir kısmının davalı tarafından 21 GL 440 plakalı otomobil alınırken kullanıldığını, kalan kısmının ise davalı tarafından harcandığını ve davacıya iade edilmediğini iddia ederek; şimdilik 1.000,00 TL ziynet bedelinin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 2 adet bilezik (her biri 25 gram) için 13.090,00 TL, 6 adet bilezik (her biri 20 gram) için 31.416,00 TL, 1 adet set (90 gram) için 25.619,76 TL, çeyrek altın için 4.250,52 TL, 1 adet tam altın 1.889,14 TL, 1 adet yarım altın 30,00 TL ve takı parası 600,00 TL olmak üzere ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse 76.895,42 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; takıların ev giderleri için kullanıldığını, kalan ziynetlerin ise evdeki diğer eşyalarla birlikte davacı kadın tarafından aldığını, ayrıca ziynetlerin bir kısmının da kadın tarafından Diyarbakır Ofis Garanti Bankası kasasında saklandığını, bu kasa hesabına ait tüm yetkinin kadında olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiş, 27.04.2022 tarihinde cevap dilekçesini ıslah ederek, ziynetlerden yalnızca 5 adet çeyrek altının evin ihtiyaçları için kullanıldığını, geri kalanların kadında kaldığını savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının cevap dilekçesindeki savunmalarının bir kısmının kendi içerisinde çelişkili olduğu, davacı tanıklarının ifadelerinin de birbirlerini doğrular nitelikte olmadığı, ne var ki dosyada davacının iddiaları, davalının kısmi ikrar niteliğindeki savunmaları ile tanık ifadeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalının bir kısım ziynet eşyasını satarak ev masrafları için harcadığının sabit olduğu, yine ziynetlerin satılarak araba için harcandığı konusunda da tanıkların birbirlerini destekler nitelikte beyanlarının bulunduğu, bu durumda ziynetlerin davalı tarafından satılarak harcandığının kabulünün gerektiği, dinlenen hiçbir tanığın ziynetlerin geri iade şartı aranmaksızın verildiği yönünde beyanda bulunmadığı, davalının ziynetleri geri iade şartı olmadan aldığını söylemenin mümkün olmadığı, aldırılan kuyumcu raporunda 1 adet set, 8 adet bilezik, 9 adet çeyrek altın, 1 adet tam ve 500.00 TL tutarında ziynetin varlığının tespit edildiği, davacı tarafından istenen yarım altının varlığının da tanıkların ifadeleri ile sabit olduğu ancak raporda tespit edilemeyen 550,00 TL nakit para ve 21 adet çeyrek altının varlığının ispat edilemediği, davacının bu konuda yemin teklif etme hakkında da vazgeçmiş olduğu, raporda tespit edilen ziynetler ile tanık beyanlarıyle ispat edilen 1 adet yarım altın yönünden rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 13.090,00 TL değerinde 22 ayar 25'er gram 2 adet bilezik, 31.416,00 TL değerinde 22 ayar 20'şer gram 6 adet bilezik, 25.619,76 TL değerinde 22 ayar 90 gram 1 adet set takımı, 4.250,52 TL değerinde 9 adet çeyrek altın, 1.889,14 TL değerinde 1 adet tam altın, 30,00 TL değerinde 1 adet yarım altın ve 50,00 TL değerinde nakit paranın aynen iadesine, mümkün değil ise toplam bedeli olan 76.345,42‬ TL'nin 450,00 TL 'sinin dava tarihinden itibaren, 75.904,42‬ TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının ziynetlerinin kadın adına kayıtlı kasada tutulduğunu, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, yalnızca 5 adet çeyrek altının evin ihtiyaçları için kullanıldığını belirterek kabul edilen ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını iddia ettiği, davalı erkeğin ise 5 adet çeyrek altın dışındaki ziynetlerin kadında olduğunu savunduğu, iddianın ileri sürülüş şekline göre 5 adet çeyrek altın dışında kalan ziynetler yönünden ispat külfetinin davacı kadının üzerinde olduğu, dinlenen davacı tanıklarının ziynetlerin davalı tarafından araba alınması ve diğer ihtiyaçların karşılanması için kadından alınarak harcandığını beyan ettiği, bu durumda kadının, kuyumcu bilirkişi raporu ve tanık beyanları ile tespit edilen ziynetler yönünden iddiasını ispat ettiği, taraflar dilekçelerinde yemin deliline dayanmış iseler de; yargılamanın devamı sırasında yemin deliline dayanmaktan vazgeçtikleri, davalı erkeğin kadına ait ziynetleri araba alımı ve ortak ihtiyaçlar için bozdurduğu, kadın tarafından ziynetlerin kendisine geri alınmamak kaydıyla verildiğini usulüne uygun deliller ile ispatlayamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının ziynetlerinin boşanma sürecinden beri kiralık kasada olduğunu, bu hususun turalı tanık anlatımları ile sabit olduğunu, kadının dava dilekçesinde tüm altınların erkek tarafından alındığını ileri sürmesine rağmen ilerleyen aşamalarda ziynetlerin bir kısmının araba alımı için kullanıldığı beyanlarının çelişkili olduğunu, tanık beyanları ile kadının iddialarının çelişkili olduğunu, erkeğin evden şiddet görerek ayrıldığını, kişisel eşyalarının ise kendisine arkadaşı vasıtasıyla teslim edildiğini, kadının erkeğe ait olan kişisel eşyaları ile ziynet eşyalarını da teslim etmesinin olağan akışa aykırı olduğunu, evlilik öncesinde alınan evin evlilik sonrasındaki ziynetlerle ödenmesinin mümkün olamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında ziynetlerin erkeğin uhdesinde kaldığının kadın tarafından ispat edilip edilemediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı, 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, 190 ıncı, 370 inci maddesi ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.