Logo

2. Hukuk Dairesi2024/359 E. 2024/7938 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, eksik inceleme yapıldığı, kusur belirlemesinin hatalı olduğu ve hükmedilen manevi tazminatın miktarının yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm delillerin değerlendirildiği, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, manevi tazminat miktarının da tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur oranları gözetilerek hakkaniyete uygun belirlendiği gerekçesiyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/965 E., 2023/1539 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/194 E., 2021/103 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde; davalının sadakat yükümlülüğünü ihlali sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, müvekkili lehine 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının bir kusurunun bulunmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal etmek suretiyle tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye bırakılmasına, ve çocukla davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine 15.000,00 TL manevî tazminata, davalının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili, delillerinin toplanıp değerlendirilmediğini beyanla; kusur belirlemesi ile davacı lehine hükmedilen manevî tazminat ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinin davalı asile 04.07.2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmakla, davalının tahkikat aşamasında 16.11.2020 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunduğu CD'lerin incelenmediğine yönelik istinaf isteğinin yerinde olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğuna ilişkin kusur belirlemesinde ve maddî vakıa tespitinde bir usulsüzlük görülmediği, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olayların davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, davalının kusur derecesi, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında, davacı lehine takdir edilen manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun bulunduğu gerekçesi ile davalı kadının vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, delillerinin toplanıp değerlendirilmediğini beyanla; kusur belirlemesi ile davacı lehine hükmedilen manevî tazminat ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında eksik inceleme ile karar verilip verilmediği, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı erkek lehine manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.