"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1415 E., 2023/1673 K.
DAVA TARİHİ : 02.11.2016
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/254 E., 2022/107 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde; tarafların evlendikten sonra müvekkilinin anne ve babasına ait olan evde birlikte yaşamaya başladıklarını, davalının sürekli olarak tartışma çıkardığını, azarlayarak konuştuğunu, müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, ev işleri ve ortak çocuklarla ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, eve misafir kabul etmediğini, davalının, müvekkilinin anne ve babasına da saygısız tavırlar sergilediğini, müvekkiline "Seni sevmiyorum, anne ve babamın belasını versin, beni seninle evlendirdiler" şeklinde söylediğini, davalının Whatsapp yazışmalarında "Kargo" adıyla kaydettiği biriyle "Canım, cicim, aşkım, yiğidim" şeklinde mesajlaştığını, müvekkilini başka bir erkekle aldatarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalının, müvekkilinin bu durumu öğrenmesi üzerine çocukları da alarak ortak konutu terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacıya verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediğini, davacının ... adlı bir kadını evlenmek amacı ile kaçırdığını, bununla ilgili olarak Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, kadının abilerinin de şikayette bulunduklarını, bu kadınla evlenmek için dava açtığını, davacının alkol alarak eve geç geldiğini, bazen hiç gelmediğini, alkol masrafları yüzünden evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, davacının anne ve babasıyla yaşadıklarını, davacının çok kıskanç biri olduğunu, telefonunu alarak el koyduğunu ve halen telefonun davacıda olduğunu, davacının iş yerindeki arkadaşlarına mesaj atarak boşanma davasına delil oluşturmaya çalıştığını, davacının davayı açtıktan sonra barışmak için kendisine hediyeler aldığını, mesajlar attığını, boşanmaktan vazgeçtiğini söylediğini, kendisinin de iki küçük çocukları olduğundan onların hatırına barışmayı kabul ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin kendisine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2018 tarih ve 2016/1332 Esas, 2018/951 Karar sayılı kararı ile; davalı tanığı ... A.nın beyanlarından boşanma davası devam ederken davacının davalı ile barışmak istediğini söylediği, tarafların bir kaç kez çocukları kendisinde bırakarak aynı evde kaldıkları, tarafların boşanma davası devamı sırasında zorunlu bir sebep olmadan bir araya gelerek aynı evde kalmaları suretiyle kusurlu davranışların hoşgörüldüğünü ve affedilmiş sayıldığını, affedilen olaylara dayanarak boşanma kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, çocuklara ilişkin velâyeten tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş, kararın, davacı erkek tarafından davalının cevap dilekçesinin süresinde olmadığını ve delillerinin hükme esas alınamayacağını beyanla hükmün tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalıya yapılan dava dilekçesi tebliği usulsüz olduğundan davalının cevap dilekçesinin süresinde olduğu, tarafların tüm delilleri toplanıp değerlendirilmeden denetime elverişsiz hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile davanın esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma davası açıldıktan sonra tarafların yeniden birlikte yaşamaya başladıkları ve barıştıkları, bir süre birlikte yaşadıktan sonra tekrar ayrıldıkları, bu halde dava dilekçesinde davalıya atfedilen kusurların affedildiği, en azından hoş görü ile karşılandığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın reddine dair gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.