"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/280 E., 2023/622 K.
KARAR : Bozma ilamına uyularak hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve hükmedilen tazminatlar yönünden bozulmasına, kararın bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı kadının cinsel ilişkiden kaçındığını, sürekli hocalara ve medyumlara gittiğini, müvekkilinin akrabalarını evine kabul etmediğini, geldiklerinde kendilerine kötü davrandığını, müvekkilinin tek başına köyde yaşayan annesine yaptığı alışverişleri kadının sorun haline getirdiğini, müvekkilinin ... Ahşap adlı möble dükkanının olduğu ve ınstagram üzerinden ticaret yaptığını, müvekkilinin iş yeri sosyal medya hesabı üzerinden .... isimli bayanla yaptığı yazışmaları kadının yanlış anlamlandırdığını ve ortak konutu terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, müvekkili için 1.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, ortak çocuk ... ile birlikte erkekten şüphelenerek sosyal medya hesabına girdiklerinde ... isimli kadınla yazışmalarının olduğunu gördüklerini sonrasında taraflar arasında tartışma çıktığını ve erkeğin müvekkilini boğmaya çalıştığını, çocuklarının yardımı ile kurtulan müvekkilinin evi terk ettiğini, o tarihten itibaren fiili olarak ayrı yaşadıklarını, ortak çocukların annelerinin yanına gitmemelerini aksi halde balkondan aşağı atacağı yönünde tehditte bulunduğunu hatta ortak çocuk ...'in bu meyanda psikolojisinin bozulduğunu iddia ederek; karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ve kadın için ayrı ayrı 1.500,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2022 tarihli ve 2021/241Esas, 2022/206 Karar sayılı kararıyla;davacı- karşı davalı erkek ile ... isimli kadının abi-kardeş boyutunu aşacak derecede samimi olarak yazışmalarınını güven sarsıcı davranış olarak kabul edildiği erkeğin, evlilik birliğinin sona ermesinde ağır kusurlu olduğu kadının ise sık sık medyumlara, hocalara gittiği, evde okunmuş suların bulunduğu, ortak çocuk Hamza'nın annesinin bu eylemleri sebebiyle psikolojisinin olumsuz etkilendiği, erkek ile ... isimli kadın arasındaki yazışmaları üçüncü kişilerle paylaştığı bunun sonucunda erkeğin dükkanına üçüncü kişiler tarafından zarar verildiği tüm, bu nedenlerle az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki tarafın davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ortak çocuklardan ...'in velâyetinin anneye, ...'nın velâyetinin ise babaya verilmesine, velâyeti elinde bulundurmayan ebeveyn ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklardan velâyeti anneye bırkılan .. için aylık 500,00 TL tedbir, 800,00 TL iştirak nafakasına, davalı kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, davacı- davalı erkeğin nafaka, maddî- manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası, velâyeti kendisine verilen çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı ve kusur tespiti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2022 tarihli ve 2022/993 Esas, 2022/1001 Karar sayılı kararıyla; duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, dolayısıyla kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 17.01.2023 tarihli 2022/9713 Esas, 2023/237 Karar sayılı kararı ile erkeğin, köyde yalnız yaşayan yaşlı annesine yaptığı alışverişe kadının sorun ve huzursuzluk çıkararak tartışmalarına neden olduğunu ve erkeğin akrabaları ile görüşmesine izin vermediğini vakıa olarak ileri sürmesine ve bu vakıaların tanık beyanlarınca ispatlanmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadına kusur olarak yüklenmemesinin doğru görülmediği, buna göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sık sık medyumlara, hocalara giden, evde okunmuş sular bulunan hatta ortak çocuk Hamza'nın psikolojisinin bozulmasına sebep olan, erkeğin iş yeri sosyal medya hesabından kadın komşusu ile yapmış olduğu yazışmaları üçüncü kişilere yayarak erkeğin kendisinin ve dükkanının zarar görmesine neden olan, erkeğin annesine yardımda bulunmasına ve kendi ailesi ile görüşmesine izin vermeyen kadın ile güven sarsıcı davranışlarda bulunan erkeğin eşit kusurlu olduğu, eşit kusur nedeniyle kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden erkek yararına bozulmasına, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden bozma ilamına uyularak yapılan incelemede tarafların eşit kusurlu oldukları, eşit kusur tespiti nedeniyle kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, esas davada alınması gereken karar ve ilam harcı daha önce alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, karşı dava olan kadının maddî manevî tazminat talebi davasından alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30 TL'nin mahsubu ile bakiye 210,55 TL'nin kadından alınarak hazineye gelir kaydına, davalı karşı dava olan maddî manevî tazminat talebi reddedildiğinden; davacı asil kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 17.900,00 TL maktu vekâlet ücretinin kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; bozma gereklerine uygun karar verilmediğini, boşanmanın kabulü ile birlikte fer'î nitelikteki maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi halinde aleyhe harç ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, müstakilen açılmış maddi ve manevi tazminat davasının bulunmadığını belirterek hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği, boşanma davasının kabulü ile birlikte fer'î taleplerin reddine karar verilmesi halinde aleyhe yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanunun 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi,
3.Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak karar verilmiş olup, kararın hüküm kısmında kadının boşanma davasının fer'î niteliğindeki maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi nedeniyle davacı-davalı erkek lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı-karşı davacı kadın vekilinin yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) ve (5) numaralı bentlerinin hükümden çıkartılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.