Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3694 E. 2024/5417 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan taşınmaz devri yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, davalı erkek aleyhine verilen kararın ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/173 E., 2024/411 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/513 E., 2023/713 K.

Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılması bedelinin ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, ipoteğin kaldırılması bedeli yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Samsun 3. Aile Mahkemesinin 2018/162 Esas, 2018/948 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu kararın 05.02.2019 tarihinde kesinleştiğini, Anlaşmalı Boşanma Protokolünün 3. maddesinde, "Evlilik birliği içerisinde, 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen ve bu nedenle edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan, edinilen, taraflardan ... adına kayıtlı bulunan Samsun İli, ... İlçesi ... Tapu Sicil Müdürlüğü, ... Mah., 39 Ada, 34 parsel, 6 nolu bağımsız bölümün ...'a boşanma kararının kesinleşmesinden sonra en geç 15 gün içerisinde, tapu devri için gerekli harç ve diğer tüm masraflar Halim Altıntaş'a ait olmak üzere ve taşınmaz üzerinde ipotek, haciz, kira şerhi intifa hakkı şerhi vb. hiçbir ayni ve şahsi hak şerhi/kısıtlanması/ takdiyatı bulunmayacak şekilde devredilecektir.” düzenlemesi bulunduğunu, taşınmazın protokolde belirtilen şekilde kararın kesinleşmesine rağmen kadına devredilmemesi nedeni ile, davalıya Samsun 1. Noterliğinin 19.02.2019 tarih ve 5234 yevmiye sayılı ihtarının keşide edildiğini, bu ihtarın 27.02.20l9 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafından gereği yerine getirilmediğini, yine karşı taraf ile yapılan şifahi görüşmede ipoteğim fekki hususunda banka ile görüşüleceği ve ipoteğin fek edileceği ve bundan sonra taşınmazın tapuda devir ve tescilinin yapılacağı belirtilmiş ise de bu dava tarihine kadar davalı tarafça protokol uyarınca yükümlülüğü yerine getirilmediğini, davacı kadının bu zamana kadar kötü niyetli biçimde karşı tarafça oyalandığını, bağımsız bölüm üzerinde Deniz bank A.Ş. lehine tesis edilmiş ipotek şerhi bulunduğunu, kadın adına doğrudan tescil kararı verildiğinde dahi taşınmazın ipotek alacaklısı tarafından paraya çevrilmesi ve bu nedenle hak ve menfaatlerinin ihlali ile taşınmazın adına tescilinden fayda sağlanamaması riski bulunduğunu, bu nedenle Deniz Bank A.Ş. Genel Müdürlüğünden taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki için talep edilen miktarın sorularak tespiti ile ipotek bedelinin bankaya ödenerek ipoteğin fekkini sağlamak üzere taraflarına ödenmesine, ipotek fek bedelinin davalıdan tahsiline, Samsun l. Aile Mahkemesinin 2018/157 esas sayılı dosya ile açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında 24/12/2018 tarihli dilekçe ile “Samsun 3.Aile Mahkemesinin 2018/162 esas sayılı dosyasında anlaşmalı boşanma protokolünü sunduklarını, protokol gereğince taşınmazların devir ve temlik işlemleri yapılacağından taşınmazların üzerindeki ihtiyati tedbirlerin kaldırllmasını ve bu nedenle davadan feragat ettiğini belirtir beyanda bulunulduğunu, kadının iş bu talebi doğrultusunda davalı adına kayıtlı “Aydın ili, ... ilçesi, ... Tapu Sicil Müdürlüğü nezdindeki ... mahallesi, ... Mevkii, 105 ada, 54 Parselde kayıtlı taşınmaz, Aydın İli, ... ilçesi, ... Tapu Sicil Müdürlüğü nezdindeki ... Mahallesi, 522 ada, 14 parselde kayıtlı taşınmaz, Aydın ili, ... ilçesi, Tükkmen Mah. 103 ada, 54 parselde kayıtlı taşınmaz, Samsun ili ... İlçesi ... Tapu Sicil Müdürlüğü, ... mahallesi 39 ada, 34 parsel deki taşınmazlar” üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiğini, her ne kadar taraflarınca Samsun 1. Aile Mahkemesinde beyanda bulunularak davalının anlaşmalı boşanma protokolüne uymaması nedeniyle kadının iradesinin fesada uğratılması ile verilen feragat beyanının geçersizliği hususunda beyanların alınması ve yargılamaya devam olunarak önceki tedbir kararlarının yeniden işlenmesi talep edilmiş ise de, tedbir taleplerinin reddedildiğini, bu esnada, davalının adına kayıtlı "Aydın ili, ... ilçesi, ... Tapu Sicil Müdürlüğü nezdindeki ... Mahallesi , ... Mevkii, 105 ada, 54 parselde kayıtlı taşınmazı" da sattığı haricen öğrendiğini, tüm taşınmazlar üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasından sonra, davalının taşınmazları kötü niyetli olarak elden çıkartmakta olduğunu, Samsun 3. Aile Mahkemesinin 2018/162 E., 2014/948 K. sayılı dosyası kapsamındaki Anlaşmalı Boşanma Protokolü”nün 3. maddesi uyarınca “Samsun İli ... İlçesi ... Tapu Sicil Müdürlüğü, ... M.|39 ada 34 parsel, 6 nolu bağımsız bölüm" taşınmazın davalı ... adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına tescilini, bu bağımsız bölüm taşınmaz üzerindeki ipotek fek bedelinin Denizbank A.Ş'den sorularak tespit edilmesi sureti ile, ipoteğin fekki için bankaya ödenmek üzere, ipotek fek bedelinin, taraflarınca keşide edilen Samsun 1. Noterliğinin 19.02.2019 tarih ve 5234 yev. sayılı ihtarı ile davalının temerrüde düştüğü 03.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ederek dava açmıştır.

2.Davacı vekili 20.04.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle özetle; söz konusu ipoteğin limit ipoteği olduğu ve ipotek bedelinin ise 250.000,00 TL olduğuna ilişkin banka yazısı geldiğini, ipoteğin fekki için bankaya ödenmek üzere tespit edilen 250.000,00 TL ipotek bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolü ile dava konusu taşınmazın kadına devrini kararlaştırdıklarını, ancak davalı erkeğin taşınmaz üzerinde bulunan Deniz Bank A.Ş lehine tesis edilmiş ipotek bedelini ödeyemediği için dava konusu taşınmazın devrini protokol gereği yapamadığını, erkeğin ekonomik durumu nedeniyle dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipotek bedelini ödeme imkanı bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2023 tarih ve 2023/1420 Esas, 2023/2289 Karar sayılı kararı ile; taraflarca imzalanan anlaşmalı boşanma protokolünde dava konusu taşınmazın takyidatsız bir şekilde davacı kadına devredildiğinin belirlendiği, protokolün mahkemece onandığı ve anlaşmalı boşanma davasının son celsesinde tarafların taşınmaz devrini kararlaştırdıkları yönünde iradelerinin olduğu, taşınmazın devredileceği konusunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunmadığı, dava konusu taşınmazın davalı adına 10.10.2012 tarihinde satış yolu ile tescil edildiği, karar tarihine kadar taşınmazın davacı kadın adına devredilmediğinin sabit olduğu, taşınmaz üzerinde Denizbank lehine 250.000,00 TL'lik limit ipoteği olduğu, dava konusu taşınmaz üzerindeki banka ipoteğinin halen devam ettiği, mahkemece onaylanan ve tarafların kabul ettiği protokole göre, davalının bu taşınmazı ipotekten terkin edilmiş şekilde davacıya devredeceği, davalının da cevap dilekçesinde ipotek bedelini ödeyemediği için devir yapamadığını beyan ettiği, buna göre davalı tarafça anlaşmalı boşanma protokolü gereği taşınmazın devir borcunun yerine getirilmediği, bu açıdan dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıt ve tescilinin gerektiği, davacının ipotek bedelinin bankaya ödenmek üzere tarafına verilmesi talebinin de bulunduğu, protokolde taşınmazın ipotek olmadan davacıya devredileceğinin belirtildiği, buna ilişkin olarak da taraflarca kabul edilmiş hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının protokole göre davalıdan bu konuda kişisel hak talep hakkının bulunduğu, bu talep için de davacının talebinin ipoteğin kaldırılmasına esas olmak üzere, limit ipoteği olarak belirlenen 250.000,00 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekilinin tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 21.09.2023 tarih ve 2023/1420 Esas, 2023/2289 Karar sayılı kararı ile; davacı kadın vekilinin 12.05.2023 tarihli dilekçesi ile mahkemece karar verildikten ve davalı tarafından istinaf dilekçesi sunulduktan sonra, haricen dava konusu taşınmazdaki Denizbank A.Ş. lehine olan ipoteğin fek işlemlerine 04.05.2023 tarihinde başlanarak ipoteğin fek ettirildiği, bu nedenle karardaki ipotek bedelinin bankaya ödenmek üzere kadına verilmesine yönelik hüküm ile ilgili talep ve davanın konusuz kaldığı belirtilmekle bu husus davanın esasına etkili olduğundan mahkemece, ilgili bankadan taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek edilip edilmediğinini araştırılması ve fek edilmiş ise buna göre karar verilmesi gerektiği, yargılama gideri ve bu kapsamda vekalet ücretine de başlangıçtaki haklılık durumu belirlenerek hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekli araştırma yapıldıktan sonra tekrar karara bağlanmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın tapu iptali bakımından İlk Derece Mahkemesinin ilk kararındaki tespit ve değerlendirmeler neticesinde davaya konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı kadın adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için ipotek bedelinin tahsili istemine ilişkin yapılan değerlendirmede ise dava konusu taşınmaz kayıtlarında lehine ipotek bulunan Denizbank' tan alınan 09.10.2023 tarihli cevabi müzekkerede, taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava açıldıktan fakat daha önce verilen hüküm istinaf incelemesindeyken 04.05.2023 tarihinde fek edildiği, talebin konusuz kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, anlaşmalı boşanma protokolüne uymayarak taahhüt ettiği taşınmaz devrini sağlamayan davalının, davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve bu talep yönünden haksız olduğu gerekçesiyle de yargılama giderlerinin davalı erkek üzerinde bırakılmasına, davacı yararına tapu iptali ve tescili talebi yönünden maktu, ipotek bedelinin tahsili yönünden ise aleyhine nispi vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk derece Mahkemesi kararının tapu iptali ve tescili hükmü ile vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.02.2024 tarihli ve 2024/173 Esas, 2024/411 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinin taksitler şeklinde ödemesini yaptığını, bu şekilde taşınmazın devrini kadının kabul etmediğini, taşınmazın mülkiyetini istemeyerek kadının temerrüde düştüğünü, kadının tescil işlemşni dava açmadan da gerçekleştirebileceğini, ipotek kaldırıldığı halde aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptali ve tescili ile ipotek bedelinin tahsili davası neticesinde mahkemece davanın kabulü ile davalı adına olan tapunun iptaline karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile erkek aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü, 6 ncı ve 194 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.