"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/477 E., 2023/1017 K.
KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurulması
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tazminatlara karar verilmiştir.
İlk Derece Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evliliğin ilk günlerinden itibaren uyumsuz olduğunu, ortak haneyi terk ederek baba evine gittiğini, kadın ile evliliğinden bu tarafa uyuşmazlık yaşadığını, ayrıca kadının sağlık problemleri olduğunu bu sağlık sorunlarını kendisinden gizlediğini, kendisi ile bu şekilde evlendiğini ve bu durumları öğrenmesi neticesinde kadının babası ile baba evine döndüğünü belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinden özetle; iddiaların tümünün asılsız olduğunu, evliliğinin beşinci ayında çocuğu olmadığı iddiası ile baba evine gönderildiğini, müvekkilinin böyle bir rahatsızlığı bulunduğuna dair hiç bir somut delil ya da sağlık raporu bulunmadığını, davacı eş somut dayanaktan tamamen yoksun olan bu sebepten dolayı henüz beş aylık evliliğini bitirmeyi göze almış olduğundan kötü niyetli olduğunu, erkeğin işten ayrıldığını ve birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline çocuğu olmadığı konusunda psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek, lehine aylık 750,00 TL nafaka ile 30.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince kadının endokrin bozukluğu, turner sendromu hastalığı, primer over yetmezliği hastalığının olduğu, on dört yaşından itibaren bu hastalığı sebebiyle tedavi gördüğü, östrojen resplasmanı desteği aldığı, ilaçsız adet görmediği anlaşılmakla davalı kadının bu hastalıklarını evlenme öncesi kocasından gizlediği, erkeğin ise eşi hakkında köy yerinde dedikodu çıkmasına sebebiyet vererek psikolojik olarak zor durumda bıraktığı, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinini birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadına bir defaya mahsus olmak üzere toptan 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmitir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2020/1290 Esas, 2021/779 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 08.06.2021 tarihli ve 2021/3628 Esas, 2021/4749 Karar sayılı kararıyla tarafların sadakat yükümlülüğünün evlilik birliğinin kurulmasıyla başladığı, kadının evlilik öncesi hastalıklarını gizlemiş olması boşanma davasında davalı kadın için kusur oluşturmayacağı, ancak koşulları var ise evliliğin nispi butlan ile iptali davasına konu olabileceği, evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamayacağı, evlilik birliği kurulduktan sonra kadından kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamadığı, bu durumda erkeğin tam kusurlu olacağından erkeğin boşanma davasının reddi gerekeceği ancak kadın tarafından bu hususta temyiz incelemesi talep edilmediğinden sadece yanlışlığa değinilmekle yetinildiği ve boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda erkeğin tam kusurlu olup bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olduğundan kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluştuğundan, kadın yararına uygun miktarlarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak bu taleplerin reddi doğru olmadığından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadının reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın lehine 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 16.03.2022 tarihli ve 2022/1743 Esas, 2022/2484 Karar sayılı kararıyla kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, erkeğin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 15.03.2023 tarihli ve 2022/10102 Esas, 2023/1028 Karar sayılı kararıyla kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, erkeğin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, erkeğin bir kusur olmadığını belirterek kararı kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; lehine hükmedilen tazminat miktarlarının oldukça yetersiz olduğunu, tazminatlar yönünden lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı tazminat miktarları ve vekâlet ücreti yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı ile bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.