Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3708 E. 2025/72 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin, toplanan deliller ve tanık beyanları ışığında, erkeğin sadakatsizliğinin güven sarsıcı davranış boyutunda kalması ve diğer kusurlu davranışların birlikte değerlendirildiğinde erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gözetilerek, hatalı kusur belirlemesine dayalı olarak reddedilen maddi-manevi tazminat taleplerinin yeniden değerlendirilmesi amacıyla bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/899 E., 2024/114 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/521 E., 2022/79 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın vekili tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi ve kadının boşanma davasının kabulü, reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince kadının; erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin aracının lastiklerini kesmeye çalıştığı, ofisindeki eşyalara zarar verdiği, erkeğe ve ailesine hakaret ettiği, erkeğin ise; kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evin ihtiyaçlarına katılmadığı, kadını aşağıladığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı dikkate alınarak meydana gelen geçimsizlikte iki tarafın da eşit kusurlu oldukları kabul edilerek hüküm kurulmuş, kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tarafların tespit edilen kusurlarının yerinde olduğu kabul edilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, bu karar karşı taraflarca temyiz talebinde bulunulmuştur. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan deliller ve özellikle tanık beyanlarına göre, erkeğe kusur olarak yüklenilen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece belirlenen diğer kusurlu davranışlar gerçekleşmiş olup birlikte değerlendirildiğinde boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü hatalı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

3.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminatı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminatı yönlerinden BOZULMASINA,

3.Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.