Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3712 E. 2024/5689 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yüksek olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler nazara alınarak, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok yüksek olduğu ve hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/289 E., 2024/375 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurulması

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının ilgisiz olduğunu, ev işi yapmadığını, eşinin akrabaları ile ilgilenmediğini, on beş yıldır ayrı yaşadıklarını, kalp rahatsızlığı geçirdiğinde erkek ile ilgilenmediğini iddia ederek asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin düzenli işte çalışmadığını, sürekli borçlandığını, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, başka kadından çocuğunun olduğunu ve hala bu kadınla yaşadığını belirterek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin düzenli bir işte çalışmadığı, ortak hanenin ekonomik yükümlülüklerini yerine getirmediği, eşinin ve çocuklarının maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliği içinde bir çok kez sadakatsiz davranışlarının bulunduğu, en son başka bir kadınla yaşadığı bu ilişki neticesinde bir çocuk sahibi olduğu, ortak konutu terk ettiği, kadının da evlilik birliği içinde ev işlerini ihmal ettiği, yemek, ütü, temizlik yapmadığı, ev hanımı olmasına rağmen evini bakımsız tuttuğu, erkeğin ev işlerini yaptığı, evin sürekli dağınık olduğu, gelen misafirlerin hanımlarının oturacak yer bulabilmek için tarafların evini topladıkları, uyarılara rağmen kadının bu tutumundan vazgeçmediği, ispatlanan vakıalar nedeniyle erkeğin kadına göre daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar karar kesinleştikten sonra aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;asıl davanın kabulü, nafaka ve tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin, tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve hükmedilen nafakanın miktarı ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinin usul ve kanuna uygun olduğunu, davalı- davacı kadının memur emeklisi olup Uyap sisteminden yapılan sorguda 7.679,07 TL maaş ve 303,88 TL ek ödeme aldığı, düzenli ve sürekli bir gelirinin bulunduğu, kızının yanında kalıp kira ödemediği, üzerine kayıtlı 2001 model Palio marka aracının olduğu, davacı-davalı erkeğin ise emekli olup 3.300 TL maaş aldığı, 1.000 TL 'ye kirada oturduğu, Ankara Sincan' da bir evi ve 2000 model Renault Kango marka aracının olduğu, düzenli ve sürekli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, neticede davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasına, davalı-davacı kadının ise maddî ve manevî tazminat miktarına ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın yoksulluk nafakasına ilişkin kısımlarının hüküm fıkrasından çıkarılarak kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine,, maddî ve manevî tazminata yönelik hükmün kaldırılarak, davalı-davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat takdirine dair yeniden hüküm tesisine; tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.I. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili kusur tespiti ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden;kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tedbir nafakasının ve tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 21.12.2023 tarih, 2023/4177 Esas, 2023/6428 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesiyle bozularak Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, davalı-davacı kadının mevcut veya beklenen menfaatinin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırı, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği ile Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve talep de gözetilerek davalı-davacı kadın yararına 200.000 TL maddî, 200.000 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili; tazminatların miktarlarının yüksek olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada bozmaya uygun karar verilip verilmediği, tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp çoktur. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Erkek vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.