"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1582 E., 2023/3012 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/383 E., 2022/217 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı- karşı davacı ile 1998 yılında evlendiklerini, ortak yetişkin 2 çocukları olduğunu, asgari ücretle çalıştığını, müvekkilinin ikinci evliliği olduğunu, ilk evliliğinden olan eşinin ölmesi sebebi ile yüklü miktarda tazminat aldığını ve ziynet eşyaları olduğunu, davalının eve bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu tazminat ve ziynet eşyalarını satıp davalının borçlarını ödediğini, başka kadınlarla ilişkisi olduğunu, müvekkilinin davalı ile 4 yıldır ayrı yaşadıklarını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminat ile 50.000,00 TL maddî tazminata, kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine, ayrıca kadın lehine dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi bir eş ve baba olduğunu, davacı-karşı davalının her fırsatta anne babasının yanına gitmeyi adet edindiğini,hakaret ettiğini, müvekkilinin ailesinin her zaman hor görüldüğünü, ortak konuta gelmelerine izin vermediğini, kendi ailesinin ise sık sık gelip yatılı bir ayı bulan misafirleri olduğunu, davacı-karşı davalının çalışmadığını, bütün yükü müvekkili üzerine bıraktığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile bu nedenle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına davalı-karşı davacı erkek yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin davacının bilgisi dışında borçlandığı, evinin geçimiyle ilgilenmediği, sadakatsiz davrandığı; diğer yandan, davacı kadının, erkeğin ailesini küçük gördüğü, tarafların birbirlerine hakaretli konuştukları, geçimsizlikte her iki tarafında kusurlu bulunduğu ancak erkeğin daha ağır kusurlu olması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un dava ve karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur, kadının reddedilen yoksulluk nafakası kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmolunmasının isabetli olduğu, ancak kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları az olduğundan 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı-karşı davacı ...'den alınarak davacı-karşı davalı ... ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi,182 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.