Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3789 E. 2024/5810 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının boşanma talebinin reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunun tespiti ve Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirtilen hususlar ile kesinleşen diğer hususlar gözetilerek, yerel mahkemenin davalı-karşı davacı kadının boşanma davasını reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1928 E., 2024/127 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı- karşı davacı kadının boşanmaya ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının eşiyle ilgilenmeyip sosyal medyada zaman geçirdiğini, aşırı alkol alıp küfürlü konuştuğunu, intihar tehdidinde bulunan şiddet eğilimli bir yapısı olduğunu, nikah öncesi ve düğün günü alkol alıp olaylar çıkardığını, erkeği çevresine karşı rencide ettiğini, eşine ve aileye küfür ve hakaretler ettiğini, E. isimli arkadaşı ile olan mesajlarında erkekle para için evlendiğini, eşini aldatacağını söylediğini, büyücülere gittiğini, hayatını yalan üstüne kurduğunu ve erkeği evden kovduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına düğünde takılan takı ve ev eşyaları nedeniyle 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı -karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin evi terk ettiğini, otuz iki aylık evliliğin yirmi dört ayının gemide geçtiğini, kadının eşini kırmamak için işinden ayrılarak gemide yaşamayı kabul ettiğini, şiddete meyilli olduğunu, bahsedilen mesajların kadına ait olmadığını, sürekli boşanmak istediğini söylediğini, kadının boşanmak istememesine rağmen ısrarla pazarlık yapmak istemesi nedeniyle kadının da boşanmak için talep ettiği miktarı söylediğini, kıskanç olduğunu, kadının eşyalarını karıştırdığını, alkol alıp hakaret ettiğini, çocuk sahibi olmak istemediğini, kadının ailesi ile sorun yaşadığını, kadının ailesi ve arkadaşlarının ortak konuta gelmesini istemediğini, eve gelmemeye başladığını, aldattığına dair ciddi şüpheler olduğunu ve maddî yardımda bulunmadan evi terk ettiğini iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 7.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.11.2019 tarihli ve 2017/601 Esas, 2019/675 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda alkol alıp eşine hakaret eden kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, boşanmaya neden olan olaylar sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi ve tam kusurlu kadın eşin tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddinin gerektiği, erkeğin boşanmanın fer'îsi niteliğinde olmayan maddî tazminat ve ziynet alacağı talebi hakkında ara karar gereği yerine getirilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; kadının davasının, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 750,00 TL'ye düşürülmesine, erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin ziynet alacağı ve maddî tazminat davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı- karşı davacı kadın vekili; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.11.2022 tarihli ve 2020/149 Esas, 2022/1705 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında, erkeğin de evi terk ettiği ve kadını boşanmaya zorladığı, böylelikle kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu, erkeğin az da olsa kusurunun bulunması sebebiyle kadının davasının da kabulünün gerektiği ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun kusur belirlemesi ve kendi davasının reddi yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur belirlemesinin gerekçesinin düzeltilmesine ve kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen manevî tazminat, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası ile tedbir nafakasının miktarı yönünden, davacı karşı davalı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.09.2023 tarihli 2023/360 Esas 2023/4304 Karar sayılı ilamı ile; kadına yüklenen kusurlu davranışın gerçekleştiği ve kadının sürekli olarak alkol alıp eşine hakaret ettiği, kadının kusurlu davranışları karşısında boşanma davası açmak için evden ayrılan erkeğe evi terk ettiği kusurunun yüklenmesi ve taraflar arasındaki mesaj kayıtlarından eşi ile anlaşmalı olarak boşanmak için tekliflerde bulunduğu anlaşılan ve boşanmaya zorlayıcı bir davranışı olduğu ispat edilemeyen erkeğe "eşini boşanmaya zorladığı" kusurunun yüklenmesinin doğru bulunmadığı, bu durumda, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda sürekli alkol alarak eşine hakaret eden kadının tam kusurlu olup tam kusurlu kadın eşin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacı- karşı davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadının boşanma davasının kabulü yönlerinden bozulmasına, davalı- karşı davacı kadının temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen kusurların kesinleştiği, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda sürekli alkol alarak eşine hakaret eden kadın tam kusurlu olup tam kusurlu kadın eşin davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı- karşı davacı kadının kusur tespiti ile karşı davanın reddi hükmüne yönelik istinaf talebinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki kararının yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin fer'Îleri ile birlikte Daire kararı ile kaldırılması nedeniyle, bu yönde yeniden hüküm tesisine, davalı -karşı davacı kadının boşanmaya ilişkin karşı davasının reddine, bozma ilamı kapsamı dışında kalan hususlar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı -karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı- karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddi kararının doğru olup olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı- karşı davacı kadının tam kusurlu olup olmadığı ve kesinleşen yönler noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-karşı davacı kadın vekilince yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Aygül'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.