"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/12 E., 2024/139 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/428 E., 2022/525 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile boşanma davalarının olduğunu, davalı eşin boşanma davası açıldıktan sonra aile konutu olan taşınmazı diğer davalıya davacının izni olmadan sattığını, davalıların birbirlerinin yakını olduğunu, aile konutu olduğunu bildiğini belirterek taşınmazın davalılardan ... adına olan kaydının iptali ile davalı eş adına kayıt ve tesciline, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davalı ...`ın abisinin işyerinde çalıştığını, taşınmazın aile konutu olduğunu bilmediğini, görmeye gittiğinde boş olduğunu, satışın gerçek bir satış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava tarihi ve karar tarihi itibari ile taraflar arasında boşanma gerçekleşmediği, dava konusu taşınmazın aile konutu olma özelliğini yitirmediği, davalı eşin dava konusu aile konutunu diğer davalıya sattığı, bu işlem sırasında davacı eşin açık rızasının alınmadığı, yapılan satış işleminin geçerli olduğunu kabul etmenin imkansız olduğu, davalı ... savunmasında taşınmazda aile konutu şerhi olmadığını, satın alma tarihinde tarafların konutta yaşadığını bilmediğini, iyi niyetli olduğunu savunsa da, alınan SGK kayıtlarında davalı ...'in davacı ...'ın abisinin çalışanı olduğu, aileyi tanıdığı dolayısı ile davalının iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği, kaldı ki, yapılan keşifte dinlenen tanık beyanları ile davaya konu taşınmazın davacı ile davalı ...'ın 5 yılı aşkın süredir kullandıkları aile konutları olduğu, taraflar ayrılık sürecinde iken ve halen bu taşınmazda davalı ...'ın oturmaya devam ettiği dolayısı ile taşınmazın taraflar halen boşanmadıklarından aile konutu olduğunun her türlü şüpheden uzak olarak belirlendiği, davalı tarafın sunduğu kira sözleşmesinin adi nitelikte yapılan bir sözleşme olup, taraflarca her zaman düzenlenmesinin mümkün bulunduğu, boşanma dava tarihinin 19.10.2020 tarihi olmasına rağmen kira sözleşmesinin tarihinin 28.09.2021 başlangıç tarihli olduğu, davalıların bu sözleşmeyi dava sürecinde kullanmak üzere sonradan düzenleyerek mahkemeye sundukları, bu itibarla davacı ile davalı ... arasında açılan boşanma davasından (19.10.2020 tarihinde açılan) sonra davaya konu aile konutu olan taşınmazın 06.07.2021 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ...'e satıldığı anlaşılmakla yapılan işlemin bu açıdan da iyiniyetli olmadığı, davacının haklarını engellemeye yönelik olduğu gerekçesi ile taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, somut olayda taşınmazın usulsüz olarak davalı ... tarafından diğer davalı ...'e satılıp devredilmesi nedeni ile davacının tapuda aile konutu şerhi koydurması mümkün olmadığından davacının bu yönde talepte bulunması makul olup hukuki yararı bulunduğu, davaya konu taşınmazın davacı ... ve davalı ... tarafından aile konutu olarak kullanıldığı, taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu gerekçesi ile taşınmaz kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve Kadir vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... ve davalı ... vekili hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı eş tarafından diğer davalıya devredilen dava konusu taşınmazın, davacı ve davalı eşin aile konutu olduğu, eşlerin fiilen ayrı yaşamasının aile konutu niteliğini değiştirmeyeceği, davalılar arasındaki yakın ilişki dikkate alındığında, taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının davalı ... tarafından bilindiği, aile konutu olan taşınmaz için davacıdan muvafakatname alması gerekirken almadığı, iyi niyet iddiasının bu haliyle dinlenemeyeceği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun 194 üncü maddesinden kaynaklanan bu isteğin evlilik birliği devam ettiği sürece ileri sürülmesi mümkün olduğu davanın görevli mahkemede görüldüğü, davalı ...'in davaya cevap verdiği, kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğu itirazın yerinde olmadığı, davaya ilişkin harcın keşif sonrası alınan bilirkişi raporu ile tamamlandığı, teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesinin tedbire ilişkin itiraz olarak yargılama sırasında ileri sürülmesi gerektiği, yargılamaya ilişkin usul ve esaslarda yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... ve davalı ... vekili hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı ve taşınmazın satışında, davacı eşin açık rızasının bulunup bulunmadığı, davanın kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... ve davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.