Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3844 E. 2025/969 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve maddi tazminat miktarı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin kusur belirlemesinde ve maddi tazminat miktarında eksik inceleme yaparak, kadının kusurlu davranışını ve erkeğin sadakatsizliğini tam olarak değerlendirmediği, ayrıca hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddeleri gözetilerek maddi tazminatın yetersiz belirlendiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1731 E., 2023/2076 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/31 E., 2021/212 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, tazminatların miktarı yönlerinden, davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, kadın için hükmedilen tazminatlar ile reddedilen talepleri yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre tarafların aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Karşılıklı açılan boşanma davalarında İlk Derece Mahkemesince kadına "erkeği işyerindeki kadın çalışandan kıskanarak eşine üçüncü şahısların önünde "o.pu ile kırıştırıyorsun dediği", ortak kullandıkları kiralık kasada muhafaza ettikleri ziynet eşyalarını eşinden habersiz aldığı, hakaret ettiği", erkeğin "hakaret, sürekli alkol kullandığı, eşinden habersiz çocuğun okul kaydını iptal ettirdiği", erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir. Verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince kadına yüklenen "erkeği işyerindeki kadın çalışandan kıskanarak eşine üçüncü şahısların önünde "o.pu ile kırıştırıyorsun dediği" kusuru çıkarılmış, erkeğe "sadakatsiz davranışlarda bulunduğu ve evi terk ettiği" kusurları eklenmiş, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu belirtilerek kadın için maddi ve manevi tazminata karar verilmiş ise de; İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği ve dayanılan delillerle ispatlandığı, Bölge Adliye Mahkemesince kadından kusur çıkarılmasının doğru olmadığı, erkeğe yüklenen sadakatsizlik vakıasının ise güven sarsıcı boyutta olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda yine de erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. O halde hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere kusur belirlemesi ve maddî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.