Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3918 E. 2024/7921 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı eşin rızası olmadan aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmesi nedeniyle, davacı eş tarafından ipoteğin kaldırılması davası açılması üzerine, taşınmazın aile konutu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığına dair yeterli delil bulunmadığı ve davacının ikamet adresinin farklı olduğu gözetilerek, mahkeme kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/554 E., 2023/1634 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/586 E., 2021/629 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan ...'ın evli olduklarını, tapuda davalı eş adına kayıtlı bulunan İstanbul ili, ... ilçesi, ..., 76 pafta, 1705 ada, 15 parsel, 3. kat, 8 nolu bağımsız bölümde kayıtlı aile konutu olarak özgülenen taşınmazda davacının rızası alınmaksızın kayıt maliki davalı eşi tarafından diğer davalı banka lehine 04.06.2015 tarihinde 6156 yevmiye numarası ile 1.700.000,00 TL bedelle ipotek tesis edildiğini, yapılan bu işleme davacının muvafakatinin bulunmaması nedeniyle ipotek işleminin geçerli olmadığını, işlem konusu taşınmazın tarafların ve çocuklarının tek gayrimenkulü olduğunu belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına ve davalı bankaca başlatılan icra takibinde verilen satış kararının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı kredi borçlusu ... Gıda Meşrubat Dağıtım Pazarlama ve Turizm Ltd şirketi ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden firmaya ticari krediler açıldığını, bu kredinin teminatını teşkil etmek üzere taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, borcu ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacı iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, işlem sırasında davacının yazılı muvafakatının alındığını, açık ve yazılı şekilde onay verdiğini, taşınmazın aile konutu olup olmadığının bilinmediğinin iddiadan ibaret olduğunu, tapu kayıtları üzerinde de aile konutu şerhi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı eşin, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmaz üzerinde banka lehine muvafakati olmaksızın ipotek tesis edildiğini, muvafakatnamede ki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını talep ettiği, dosya arasına alınan ... İlçe Emniyet Müdürlüğünün 29.04.2019 tarihli yazı cevabı ile dava konusu ... ilçesi, ... Mahallesi, 76 pafta, 1705/15 ada parsel 3. Kat no: 8'de bulunan taşınmazda ... ve ...'ın ikamet etmediklerinin, ...'ın 1997 yılına kadar bu adreste ailesiyle ikamet ettiğinin ancak 1997 yılı sonrasında eşi olan ... ile farklı adreste ikamet ettiklerinin, bahse konu adreste hiçbir zaman ikamet etmediklerinin tespit edildiğinin bildirildiği, dinlenen davacı tanık beyanlarında da; dava konusu taşınmazın kiraya verildiğinin, taşınmazda tarafların aile olarak hiç yaşamadıklarının belirtildiği, toplanan delillerden taşınmazın aile konutu niteliğinin bulunmadığı, taşınmaz üzerindeki ipoteğin diğer eşin rızasına bağlı olmaktan çıktığı, dava konusu taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davalarının ayrı ayrı reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşnmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.