Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3919 E. 2024/7961 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma protokolünde yer alan taşınmaz devri hükmüne rağmen davalının tapuyu devretmemesi üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının boşanma protokolü tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edilmiş olması ve davalının protokolde yer alan taahhüdüne aykırı davranması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1578 E., 2023/1821 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/49 E., 2023/710 K.

Taraflar arasındaki boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 13.02.2014 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma ilamına dayanak protokolün 5. maddesine göre "İstanbul ili ... ilçesi 4/7 pafta 10615'de kain mesken vasfındaki taşınmazın alımını yapmış olduğu katkı nedeni ile eşlerden ...'a boşanma kararının kesinleşmesini izleyen ayın en geç 20'sinde davalı ... tarafından devredilecek olup taşınmaz üzerindeki taşınmaz için çekilmiş olan kalan kredi tutarları davalı ... tarafından ödenecektir tapu devir masrafları davalı ...'a ait olacaktır." şeklinde karar verildiğini, söz konusu mahkeme ilamına davalı tarafça uyulmadığını, müvekkilinin sürekli bekletildiğini, karşı tarafın sağlık rahatsızlığına ilişkin gerekçelerini iyi niyetli olmadığını belirterek söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde;müvekkilinin toplamda 5 kere şizofreni ve bipolar bozukluğu akıl hastalığı teşhisleri ile yatarak tedavi gördüğünü, akıl sağlığının yerinde olmadığı zamanlarda tutarsız kararlar verdiğini, boşanma davasında düzenlenen protokolün kendi özgür iradesi ile düzenlenmediğini, Mahkemece bu protokolün sağlıklı olup olmadığı araştırılmadan hüküm kurulduğunu, davacının söz konusu taşınmazın alımında hiçbir katkısının bulunmadığını, davacının bilinçli olarak taşınmazın kredi borçlarının bitmesini bekleyerek davayı açtığını, ilgili boşanma davasının böyle bir zamana denk geldiğini, dairenin kredi taksitlerinin ödendiğini, kadının herhangi bir katkısının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 13.02.2014 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ilamında İstanbul ili ... ilçesi 4/7 pafta 10615 parselde bulunan taşınmazın tasfiyesine ilişkin alacak olarak boşanma kararının kesinleşmesini izleyen ayın en geç 20’sinde tapu devir masrafları davalıya ait olmak üzere devredilmesine karar verildiği, verilen kararın 07.05.20214 tarihinde kesinleştiği, boşanma anlaşmasına koyulan taşınmazın devredileceğine ilişkin protokolün hakim tarafından onaylanıp karara bağlanmasıyla, akdin sıhhati için şart olan “resmi şekil” koşulu yerine gelmiş sayıldığı, davacının malik olan davalıdan mülkiyetin anlaşma protokolü kapsamında adına tescilini isteme hususunda hukuki yararı ve kişisel hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı İstanbul ili, Bayrampaşa ilçesi, ... Mah. 4/7 pafta 10615 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no.lu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı boşanma protokolünde ileri sürmediği, fiil ehliyeti olmadığına dair iddiaları eldeki dava dosyasında ileri sürmüş ise de Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda erkeğin boşanma protokol tarihi olan 13.02.2014 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun belirlenmesi karşısında davalının sonradan ileri sürdüğü iddialara ve istinaf nedenlerine itibar edilmeyerek İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece tarafların kendi arasında düzenlediği protokolün sağlıklı olup olmadığının araştırılmadığını, müvekkilin rahatsızlığını bilen davacının bilinçli olarak taşınmazın borçları bittikten sonra davayı açtığını, müvekkilinin rahatsızlığının geçici bir rahatsızlık olmadığını, alınan raporun kabul edilemeyeceğini müvekkile ait raporlar ile Adli Tıp Kurumundan alınan rapor arasındaki çelişkinin giderilmediğini belirterek davanın kabiuülü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, protokolden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 716 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.