Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3931 E. 2024/7923 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipotek nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulünün yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu üzerine ipotek tesisinde eşin açık rızasının alınması gerektiği, aksi halde ipoteğin ve cebri icra yoluyla bankaya geçen mülkiyetin korunamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1566 E., 2023/1836 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/125 E., 2023/608 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi olan davalının borcu nedeniyle 19.06.2015 tarihinde davalı ...A.Ş lehine diğer borçlu ... Gıda Tur. Nak. Tütün Mam. San. Tic. LTD. ŞTİ'nin kullandığı kredi borcunun teminatını teşkil etmek üzere, ... Mah. ... Cad. ... Sokak, No:6 Zemin kat D:3 ... İstanbul adresinde bulunan taşınmaz üzerine müvekkillerinin bilgisi ve muvafakati olmadan banka lehine ipotek tesis ettirdiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, 16.03.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davalı ... adına tescilini ve taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına hükmedilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 29.05.2017 tarihinde ihale yoluyla müvekkili banka tarafından icra yoluyla satın alındığını, davacının ipotekten haberdar olduğunu, ipotek öncesinde ekspertiz raporunun düzenlenip mahallinde keşif yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın satın alındığı tarihten itibaren aile konutu olarak kullanıldığı, aile konutu olarak kullanıldığı tespit edilmesine rağmen davalı bankadan gelen 12.04.2023 tarihli cevabi yazıdan da anlaşıldığı gibi taşınmaz üzerine ipotek konulurken eşin muvafakati alınmadığı, davacının açık rızası alınmadan 19.06.2015 tarihinde dava dışı şirketin kullanmış olduğu krediye teminat olmak üzere 300.000,00 TL bedelli davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, davalı banka tarafından dava dışı şirket ve davalı ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı ve bu takip dosyasında dava konusu taşınmaza ilişkin alınan kıymet takdir raporunun tebliği için davalı eş ...'e çıkarılan tebligatın 10.05.2016 tarihinde davacıya tebliği ile davacının ipotek işleminden haberdar olduğu, davacı tarafından eldeki davadan önce 22.05.2017 tarihinde ipoteğin kaldırılması davası açılmasına rağmen davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi sonucunda dava konusu taşınmaz alacağına mahsuben davalı bankaya ihale edildiği ve 11.02.2022 tarihinde de tapuya tescil edildiği, davalı banka tarafından çekişmeli taşınmazın aile konutu olduğu yapılan ekspertiz incelemesi ile öğrenilmiş olduğu hâlde davacının açık rızası alınmadan banka lehine ipotek tesis edildiği, sonrasında yapılan icra takibi sonucu taşınmazın mülkiyeti alacağa mahsuben cebri ihaleyle bankaya geçmiş ise de, davalı bankanın 4721 sayılı Kanun'un 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mah. 1784 ada 1 parsel, c blok zemin kat 3 bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapusunun iptali ile davalı ... (Sepet) adına tesciline, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Dava konusu taşınmazın, aile konutu olduğuna dair taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı banka ipotek tesis edilirken davacı kadının bundan haberdar olduğunu, zira ipotek için dava konusu taşınmazda ekspertiz aracılığıyla yapılan değerlendirmeyi bildiğini, taşınmaz üzerinde tapuda aile konutu şerhi bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu iddia etmiş ise de Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi, yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmediğinden söz konusu izin bir şekle tabi olmadığından, maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "Açık" olması gerektiğinden ve bu husustaki ispat yükü lehine ipotek tesis edilen banka üzerinde bulunduğundan "açık rıza" da ispat edilmiş değildir. Asıl olan iyi niyettir. Kanun bundan ayrı açık rızayı aramıştır. Taşınmazın dava tarihi olan 22/05/2017'den sonra 29/05/2017 tarihinde icra dairesinin açık artırma suretiyle lehine ipotek tesis edilen bankaya satışı suretiyle banka adına tapu kaydı oluşmuş olup geçersiz ipoteğe dayalı olarak cebri icra yoluyla oluşan bu kazanımın da korunması düşünülemez.." gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşnmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

e 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.