"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1651 E., 2023/1514 K.
KARAR : Kaldırma esas hakkında hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/97 E., 2022/701 K.
Taraflar arasındaki Boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, esas hakkında hüküm tesisine, erkeğin tüm ve kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin sürekli alkol kullandığını, güven vermeyen davranışlarının bulunduğunu, tartışma çıkardığını, kadına karşı fiziksel şiddet uyguladığını, güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunu, aşağıladığı, kişisel bakımına özen göstermediğini, evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, aylık 3.500,00'er TL ve ortak çocukların özel okul gideri olan 25.000,00 TL ve 15.000,00 TL hakkında tedbi nafakasına karar verilmesini, aylık 3.000,00 TL tedbir - yoksulluk nafakasın karar verilemesini, 350.000,00 TL maddî tazminat ile 350.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilemesini ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde nakden iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının evini ve eşini ihmal ettiğini, müsrif olduğunu, kadının erkeğin iletişim çabalarını sonuçsuz bıraktığını, erkeği terslediğini, kadının ceza dosyasındaki beyanı ile erkeği affettiği, işlerinin iyi gitmemesi üzerine kadının erkeğe destek olmak yerine evliliği sonlandırmayı tercih ettiğini, harcamalarına devam ettiğini, yatağını ayırdığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, kadının güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunu savunarak davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, 900.000,00 TL maddî tazminat ile 300.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilemesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesi 28.11.2019 tarih 2018/549 Esas 2019/782 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukları için aylık 100.00'er TL tedbir nafakasına, aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına, 10.000,00 TL maddî tazminat ile 10.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiş, kararın davacı kadın vekili tarafından maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve iştirak nafakası bakımından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kusur belirlemesi, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve iştirak nafakası bakımından gerekçenin denetime elverişli olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının sadakatsizlik iddiasının ispat edilemediği, dosya içerisine alınan davalıya ait banka harcama dökümlerinden davalının işlerinin bozulması sonrasında bir miktar azalmış olsa da evinin ve çocuklarının maddî ihtiyaçlarını karşıladığı, davalı tarafın alkol alışkanlığının bulunduğu, davacının işyerine alkollü halde gidip kendisinin arkadaşlarının yanında rahatsız olmasına sebep olduğu, ancak tarafların daha sonra barıştıkları bu durumun tanık Mara'nın beyanları ile sabit olduğu, bu nedenle bu durumun erkeğe kusur olarak yüklenmesinin mümkün bulunmadığı, davalının kişisel bakımına özen göstermediği iddialarını destekleyen bir delil bildirilmediği, tanık ifadelerinin bu iddiayı teyit etmediği, tarafların fiilen ayrı geçirdikleri uzun süre, taraflar arasındaki yaşanan tartışmalar neticesinde taraflar arasında birlik ve dayanışma ruhunun zedelendiği, şiddetli geçimsizlik unsurunun oluştuğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir nafakasına, aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı talebi konusunda dava açmasına muhtariyetine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı kadın vekili ve davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün, kusur belirlemesi, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talebi, tedbir nafakası ve iştirak nafakası miktarları bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tedbir nafakası, iştirak nafakası miktarları bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir .
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yerel mahkemece, daha önce verilen hükümdeki boşanma kararının ve davalı erkek hakkında kabul edilen kusurların istinaf edilmeden kesinleştiği, istinaf kararında da bu husus açıkça belirtildiği halde, mahkemece ikinci kez verilen kararda boşanma yönünden kusur tespitindeki eksiklikler giderilerek gerekçede belirtilmesi, boşanma konusunda önceki karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm kurulması gerekirken, mahkemece yeniden boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığı, mahkemece daha önce verilen hükmün gerekçesinde kusur yönünden erkek hakkında "alkol kullanma ve tartışma çıkarma" şeklinde kusurlu eylemlerin kabul edildiği, kadın hakkında kusurlu olup olmadığı hususunda açıklama bulunmadığı, eksik açıklama olduğu belirtildiği, eksikliğin giderilmesi yönünden kaldırma kararı verildiği, mahkemece devam edilen yargılama sonucunda ikici kez karar verilirken önceki kararda erkeğe yüklenen kusurların kabul edilmeyip, "tarafların fiilen ayrı yaşadıkları ve boşanmak istedikleri" gerekçesiyle eşit kusurlu kabul edildikleri, dosya kapsamına göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın hakkında ileri sürülen kusurların ispatlanamadığı, erkek hakkında mahkemece daha önce kabul edilen "alkol kullanma ve tartışma çıkarma" şeklindeki kusurların erkek tarafından istinaf edilmeyerek boşanma kararı ile birlikte kesinleştiği, bunun dışında başka bir kusur ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu kabul edilmesi gerekirken, mahkemenin tarafların eşit kusurlu olduğuna ilişkin gerekçesinin yerinde görülmediği, erkeğin tam kusurlu olduğu, hükmedilen tedbir nafakalarının kesinleşme tarihi itibariyle sona erdiği, boşanma davası sebebiyle çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, çocukların geçici bir dönem baba yanında kalmasının sonucu değiştirmeyeceği, velâyeti anneye verilen çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, nafaka miktarlarının fazla olmadığı gerekçesi davacı kadının istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, maddî tazminat ve manevî tazminat bakımından kabulü ile hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine ve yeniden esas hakkında hüküm tesis etmek suretiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; hükmün kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat, velâyet bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları,
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.