Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4052 E. 2024/5716 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişki kurulması davasında davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve yargılama aşamasında talep sonucunu kabul etmediği gerekçesiyle, istinaf mahkemesinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalıyı sorumlu tutmasına dair karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2340 E., 2024/552 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/795 E., 2023/450 K.

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kızının 30.03.2021 tarihinde vefat ettiğini, kızının davalı ile evliliğinden olma iki kız çocuğunun bulunduğunu ancak kızının vefatından sonra davacının torunlarını görmekte zorlandığını, genç yaşında oğlunu kaybeden davacının torununu görme ve kişisel ilişki kurma isteğinin olağanüstü duruma girmekte olduğunu, ilgili kanun maddeleri gereğince davacının torununu görme hakkı bulunduğunu belirterek davacı ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ve kızlarının ilişkisine herhangi bir yasak ya da engelleme koymadığını, annelerin vefatı sonrasında çocuklarının pedagojik yardım aldığını, ancak davacının herhangi bir şekilde torunlarıyla görüştüğünde, sürekli ölümden ve annelerinden söz ettiğini, ağladığını, kızlarının bu davranışlardan oldukça olumsuz etkilenip, kendilerine gelemediklerini, görüşmek istemediklerini, yasal ve somut koşulları oluşmayan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada mevcut 29.08.2022 tarihli sosyal inceleme raporunda; küçükler ... ve ... her ne kadar anneanneleri ile görüşmek istemeseler de ilerleyen yıllarda yaşanabilecek sosyal ve psikolojik sorunlar değerlendirildiğinde, küçüklerin anneanneleriyle vakit geçirmesi, sevgi ve güven ilişkisinin sağlanabilmesi, annelerinin kök ailesi ve o taraftaki akrabaları ile bağlarının kopmaması, çocukların gelecek yıllarda akrabalarına yabancılaşma yaşamaması da dikkate alındığında; küçüklerin yararı gereği, anneanneleri ile "düzenli, ancak yatılı olmayacak" şekilde kişisel ilişki kurulmasının küçükler açısından yararlı olacağı kanaatine varıldığının belirtildiği hususu göz önüne alınarak açılan davanın kabulü ile İzmir ili, Bornova ilçesi, ... mahallesi/köyü, cilt:3, hane:1247'de kayıtlı, ... ve ...'dan olma çocuklar 14.02.2007 doğumlu ... ile 10.03.2014 doğumlu ... ile davacı ... arasında her ayın 1.ve 3.Cumartesi saat 13.00'den saat 17.00'e kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 10.00'dan saat 14.00'e kadar yatısız birlikte olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, sosyal inceleme raporu içeriği ve tüm dosya kapsamı uyarınca davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği kanaatine varıldığından yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına ve davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği kanaatine varıldığından yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına ve davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermişse de, söz konusu hüküm fıkrasının hukuka aykırı olduğunu, davalı yanın davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, aksi kanaatte olunsa bile davalının ilk duruşmada değil, yargılamanın hiçbir aşamasında talep sonucunu kabul etmediğini beyan ederek vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(6100 sayılı Kanun) 312 inci maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan ikinci koşul gerçekleşmediğinden mahkemece davacının yaptığı yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekâlet ücreti takdiri gerekirken yazılı gerekçe ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden davalının sorumlu tutulmamasına ilişkin verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, davacı tarafından dava açılışı sırasında yapılan 127,10 TL harç, 220,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 347,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.uyarınca hesap edilen 17,900,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının gerek davaya cevap dilekçesinde ve yargılamanın her aşamasında görüşme konusunda kızlarına biraz zaman tanınmasının "çocuğun yüksek yararı" kavramına daha uygun olduğu düşüncesinde olduğunu ifade ettiğini, bu konuda tercihi hep kızlarına bıraktığını da eklediğini, davalının dava açılmasına neden olduğuna dair ne raporda ne tanık beyanlarında gerçekçi ve doğru bir anlatım ya da uzman görüşünün bulunmamakta olduğunu, davalının davanın reddini istemesindeki tek nedenin, kendisine atfı kabil bir kusur bulunmaması olduğunu beyan ederek vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı anneanne tarafından torunla kişisel ilişki kurulması davası neticesinde mahkemece davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 312 nci maddesinin 2 nci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.