Logo

2. Hukuk Dairesi2024/40 E. 2024/8635 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, somut olayda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ve boşanma sonucu kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği gözetilerek kadın yararına hükmedilen maddi tazminat miktarının uygunluğuna ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1500 E., 2023/2913 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/362 E., 2022/233 K.

Taraflar arasındaki açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisine ve çocuğa ilgi göstermediğini, yatağını ayırdığını, habersiz seyahatlere çıktığını, kendisini sosyal medya hesaplarından engellediğini, annesinin vefat ettiğini haber vermediğini, davalının ailesi tarafından dışlandığını ve hakarete uğradığını, sosyal ortamda kendisine hakaret ettiğini ve cinsel ilişkiye yanaşmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 10.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 10.11.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında iştirak ve yoksulluk nafaka taleplerinin ayrı ayrı aylık 5.000,00 TL olduğunu beyan etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, eşinin bürosunun nerede olduğunu bilemeyeceği kadar, eşini yok sayacak derecede davacıya karşı ilgisiz olduğu, erkeğin, davacının yakınlarının kendisini başsağlığı için aradığında telefonu açmayacak kadar davacı ve davacının ailesi ile irtibatı kopardığı vakıalarının tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, erkeğin sabit görülen bu eylemi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, erkeğin bu kusurlu eyleminin kadının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığı; kadının yargılama sırasında emekli olduğu ve maaş almaya başladığının anlaşıldığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının yoksulluk nafaka talebi ile manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yoksulluk nafaka talebinin kabulüne karar verilmesinin gerektiğini, maddî tazminat ile nafaka miktarlarının düşük olduğunu, ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, maddî tazminat ve iştirak nafaka miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası ile manevî tazminat talebi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava devam ederken ve halen aynı evde kaldıklarını, kusur belirlemesi ve davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat şartlarının oluşmadığını, kusurun derecesinin belirtilmediğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı somut olayda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, boşanma sonucu kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, bu nedenle kadının maddî tazminat talebinin kabulü doğru olduğu , ancak tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesine göre kadın yararına hükmedilen maddî tazminat azdır olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın yararına 75.000,00 TL maddî tazminata, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ortak çocuğun ergin olduğnuu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur, tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, iştirak nafakası ile tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü, maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 17.01.2002 doğumlu ortak çocuk ...'in inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.