"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1151 E., 2023/1781 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nazilli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/166 E., 2021/69 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin, davalı-davacının küçük meselelerden tartışma ve huzursuzluk çıkarması, yıllarca aynı evde yabancı gibi yaşamaları nedeni ile karı koca ilişkilerinin kalmaması, davalı-davacının alkol alışkanlığı ve bağımlılığının bulunması, evi oturulamayacak şekilde dağıtıp kirletmesi, ev eşyalarına zarar vermesi nedeniyle sarsıldığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin bu aşamaya gelmesinde, davacı-davalının birlikte ortak aktivitelerde bulunmak istememesi, tek başına tatillere gitmesi, kendisine göre bir hayat yaşaması, müvekkiline ve müvekkilinin ailesine saygı sevgi duymaması, müvekkilini istemediğini çeşitli davranışlarıyla hissettirmesi, yıllarca psikolojik ve duygusal şiddet uygulaması nedeniyle asıl kusurlu taraf olduğunu belirterek, esas davanın reddine, karşı davanın kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davada; davacı-davalı davacı-davalı tarafa tanıklarını bildirmek adına kesin süre verildiği, tanık olarak ismi bildirilen ... ve ...'ya yurt dışında ikamet ettikleri, beyanlarının tespit edilebilmesi için Hollanda Yetkili Adli Makamlarına istinabe talebinde bulunulması ve kesin süre içerisinde istinabe masraflarının yatırılması gerektiği aksi halde işbu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin ihtaratın yapıldığı ve tanıkların istinabe yoluyla dinlenmesi için gerekli masrafların davacı-davalı tarafça yatırılmadığı, bu suretle davacı-davalı tarafın tanık dinletmekten vazgeçmiş sayıldığı, davacı-davalı tarafın iddialarını ispatlamak adına tarihi ve nerede çekildiği belli olmayan fotoğraf ve mesajlaşma örneklerini dosyaya ibraz ettiği, ancak bu fotoğrafları ve mesaj kayıtlarını destekleyecek ve doğrulayacak başkaca hiçbir delilin dosyada bulunmadığı, birleşen davada ise; davalı-davacı tarafından açılan davaya davacı-davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve delil gösterme hakkını yitirdiği, yeminli ve imzalı tanıkl beyanlarından görgüye dayalı olduğu için hükme esas alınmasına karar verilen beyanlar dikkate alındığında; davacı-davalı kadının davalı-davacı erkeği ve ailesinin küçümsediği, davalı-davacı erkeğin ailesine yönelik "bu daha gitmedi mi" şeklinde beyanlarda bulunduğu, tarafların ikamet ettikleri Hollanda'dan tek başına Antalya'ya tatile geldiği ve davalı-davacı erkeğe haber vermediği, davalı-davacı erkeğin sedef hastası olduğu ve ayrı bir odada tek başına kaldığı, sedef hastalığı nedeni ile davalı-davacı erkekten tiksindiğini, iç çamaşırlarını yıkamadığını, çöpe attığını, midesinin bulandığını beyan ettiği, buna göre yukarıda açıklanan ve tespit edilen olayların akışı, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları değerlendirildiğinde; davalı-davacı erkeğin hem asıl davada hem de birleşen davada kusurunun ispatlanamadığı, davacı-davalı kadının birleşen davada tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının esas davasının reddine, erkeğin birleşen karşı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; esas davanın reddi, birleşen karşı davanın kabulü ve erkek yararına hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulünün doğru olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.