"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/174 E., 2024/695 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararının yoksulluk nafakası ve maddî ve manevi tazminat miktarları yönünden bozulmasına, sair yönlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına aylık 17.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 1.200.000,00 TL maddî tazminata, 800.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle ve davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından 08.07.2024 tarihli dilekçe ile 30.11.2023 tarihli bozma ilamımıza ilişkin maddi hata yapıldığı ileri sürülerek düzeltme talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği devam ederken erkeğin ortak haneyi terk ettiğini, başka bir kadına ev açtığını, öz halasının kızı ile birlikte yaşamaya başladığını, bu kadından üç çocuğunun bulunduğunu, daha sonra davalının yine başka bir tarihte başka bir kadınla birlikte yaşamaya başladığını, bu kadından da bir çocuğunun bulunduğunu, davalının bu suretle müteaddit defalar zina yaptığını, halen bu kadınlarla birlikte yaşadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, şiddet uyguladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, para vermediğini, erkeğin çok yüksek gelire sahip olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca, bu talep kabul görmediği takdirde aynı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 2.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 25.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkekten büyük olması nedeniyle erkek üzerinde baskı ve hegemonya kurduğunu, nikahın kendisinde kalması koşuluyla başka kadınla yuva kurmasına rıza gösterdiğini, aynı binada iki ayrı dairede yaşamaya başladıklarını, davacı kadın ile erkeğin beraber olduğu kadının birbirlerine gidip geldiğini, diğer kadından çocuklarının dünyaya geldiğini, daha sonra bu kadının rahim kanseri hastalığına yakalandığını, bunun üzerine erkeğin 3. kez yuva kurmak durumunda kaldığını, yine eşinin rızası ile yuva kurduğunu, kadının erkeğin bu davranışlarını affettiğini ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.01.2021 tarihli kararı ile; erkeğin sadakatsiz olduğu, birden fazla kişiyle kadını aldatarak bu kişilerden çocuk sahibi olduğu, ancak kadının zina hukuki nedenine dayalı davasını hak düşürücü süre içerisinde açmadığının anlaşıldığı, erkeğin bu eylemlerini açık bir şekilde affettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davası yönünden yapılan değerlendirmede erkeğin eşine ve çocuklarına psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, sadakatsiz davrandığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının zina hukuki nedenine dayalı olarak açtığı davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadının boşanmakla yoksulluğa düşecek olması nedeniyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadına ait bir kusurlu davranışın erkek tarafından ispatlanamamış olması nedeniyle erkeğin karşı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının zinaya dayalı davanın reddi, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2022 tarhili kararı ile; erkeğin S.G isimli kadından 3 çocuğunun olduğu, S.A isimli kadından ise 1 çocuğunun olduğu, kadının dava dilekçesinde öncelikle zina nedeniyle, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ettiği, toplanan delillerden erkeğin .... isimli kadın ile yaşamaya devam ettiği, bu durumun erkeğin zinasına delalet teşkil ettiği, İlk Derece Mahkemesince kadının zina sebebine dayalı davasının reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusurlu davranışlarına göre kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın yetersiz olduğu gerekçesiyle kadının zinaya dayalı davasının kabulü yerine evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi, yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadının zinaya dayalı davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir, 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemiz 30.11.2023 tarihli ilamı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının ve boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat de dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatların az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın yararına aylık 17.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 1.200.000,00 TL maddî tazminata, 800.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Maddi Hatanın Düzeltilmesi İstemi
Davalı-karşı davacı erkek vekili 08.07.2024 tarihli dilekçesi ile özetle; Dairemizin 30.11.2023 tarihli bozma ilamında, tarafların Hatay Aile Mahkemesinin 2005/225 Esas sayılı dosyası üzerinden yaptıkları protokol kapsamında müvekkili tarafından davacı-karşı davalı kadına 20.000 metrekare arazi devredildiğini, bu menfaat karşılığında tarafların birbirinden maddî talebi olmayacaklarını belirtmelerine rağmen, bozma ilamımızda bu hususun değerlendirme dışı bırakıldığını belirterek, 30.11.2023 tarihli ilamımızın maddi hata nedeniyle düzeltilmesi talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, ile tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dairenin 30.11.2023 tarihli ilamına karşı davalı- karşı davacı erkek vekilinin 08.07.2024 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinin incelenmesinde;
Davalı- karşı davacı erkek vekili maddî hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinde özetle, Dairemizin bozma ilamında Hatay Aile Mahkemesinin 2005/223 Esas sayılı dosyası üzerinden yaptıkları protokol kapsamında müvekkili tarafından kadına gayrimenkul devredildiği, bu menfaat karşılığında tarafların birbirinden maddî talebi olmayacaklarını belirtmelerine rağmen, temyiz incelemesi sırasında bu hususun değerlendirilmediği, temyiz incelemesinde maddi hata yapıldığı ileri sürülmüş ise de; dosya içeriğine göre, Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda verilen 30.11.2023 tarihli kararda maddî hata saptanamadığı gibi, maddî hataya dayandığı ileri sürülen hususun hukuki nitelendirmeye ilişkin olduğu da dikkate alınarak davalı karşı davacı erkek vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
b)Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı karşı davacı vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi isteminin REDDİNE,
2.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.