Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4192 E. 2024/6979 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde kararlaştırılan çocukların eğitim ve diğer giderlerinin babaya yükletilmesinin TMK 166/3 uyarınca aşırı ifa güçlüğü nedeniyle uyarlanması talebinin reddi üzerine istinaf yoluna başvurulması ve bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünün yapıldığı tarih ile uyarlama davasının açıldığı tarih arasında davacı-davalı erkeğin ekonomik durumunda önemli bir değişiklik olduğuna dair yeterli delil sunulamadığı ve bu nedenle aşırı ifa güçlüğü koşullarının oluşmadığı gözetilerek, istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/41 E., 2024/344 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/123 E., 2023/810 K.

Taraflar arasındaki boşanma protokolünün uyarlanması, iştirak nafakasının azaltılması ve iştirak nafakasının arttırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen dava hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2000 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu ve 10.09.2019 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, taraflar arasında düzenlenen protokol hükümleri gereği erkeğin, her bir çocuk yararına aylık 3.000,00 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, bunun yanında, ortak çocukların tüm eğitim masrafları, sosyal aktivitelerine dair masrafların taraflarca eşit olarak paylaşılacağının da kararlaştırıldığını, taraflar arasında yapılan protokolün düzenlendiği tarihte erkeğin, ...'de satış müdürü olarak çalıştığını, ancak 2018 yılı Eylül ayında işten çıkartıldığını, erkeğin boşanma protokolünden kaynaklanan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak çok fazla borçlandığını, erkeğin AKR Teknoloji isimli iş yerinde aylık 7.000,00 TL maaş ile çalışmaya başladığını, boşanma protokolünün yapıldığı tarih itibariyle erkeğin ekonomik durumunda olumsuz anlamda değişiklik olduğunu ve protokol gereğini yerine getirecek maddî gücü bulunmadığını, kadının ise gelirinin ve mal varlığının bulunduğunu, erkeğin maddî imkanlarına göre daha iyi durumda olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası ve anlaşmalı boşanma protokolünün 7 inci maddesinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı erkek vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, birleşen davanın kötü niyetle açıldığını, ortak çocukların her türlü ihtiyacının erkek tarafından karşılandığını iddia ederek birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, erkeğin boşanma protokolünün 6 ncı maddesi gereği her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL iştirak nafakası ve 7 inci maddesi gereği ortak çocukların eğitim, servis, yemek ve sair gibi yurt içi ve yurt dışı eğitim ve eğitime gerekli tüm masrafları ödemeyi kabul ettiğini, ilgili protokolün 8 inci maddesi hükmü gereği ise ortak çocukların eğitimini destekleyici sportif faaliyetler ve her türlü sosyal aktivite giderlerinin ise taraflarca eşit şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, boşanma kararının kesinleşmesi ile işbu davanın açıldığı tarih arasında 9 ay gibi çok kısa bir süre olduğunu, erkeğin boşanma kararı kesinleşmeden önce işten çıkartıldığını, boşanma kararı kesinleşmeden önceki tarih ile işbu davanın açıldığı tarih arasında erkeğin maddî durumunda olağan üstü bir değişikliğin olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, taraflar arasında yapılan boşanma protokolü ile ortak çocuklar yararına ödenmesi kararlaştırılan iştirak nafakası miktarlarının günün ekonomik koşulları, ortak çocukların ihtiyaçları dikkate alındığında yetersiz kaldığı iddia edilerek birleşen davanın kabulü ile ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 8.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2021 tarihli 2020/336 Esas 2021/748 Karar sayılı kararıyla; asıl dava yönünden yapılan incelemede, tarafların İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesi'nin 2017/739 Esas, 2017/962 Karar sayılı ve 01.12.2017 tarihli kararı ile boşandıkları, erkeğin hükmün kesinleşmesinden itibaren her bir çocuk yararına aylık 3.000,00 TL olmak üzere aylık toplam 6.000,00 TL iştirak nafakası ödemesine, ortak çocukların tüm eğitim masraflarının erkek tarafından karşılanmasına karar verildiği, anlaşmalı boşanma ilamının üzerinden geçen sürede dava tarihi itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının değiştiği, edimler arası dengenin olağanüstü koşullar ve öngörülmeyen sebeplerle bozulduğunun ispat edilemediği, iştirak nafakasının düşürülmesi koşullarının oluşmadığı, tarafların güncel ekonomik ve sosyal durumları ile ortak çocukların mevcut ihtiyaçları göz önünde tutulduğunda tarafların anlaşmalı boşanma ilamı üzerinden geçen süre zarfında, erkeğin ekonomik durumunun bozulduğunun, gelirinin önemli derecede azaldığının veya nafakayı gerektirir nedenin ortadan kalktığının, edinimler arası değerin bozulduğunun ispatının gerçekleşmediği, birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise tarafların güncel sosyal ekonomik durumları ile ortak çocukların ihtiyaçları göz önünde tutularak mevcut nafaka miktarının artırılması, taraflar arasındaki ekonomik dengeyi ve ödeme kabiliyetini bozabileceği gerekçesiyle her iki davanın da reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri reddedilen davaları yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2022 tarih ve 2022/98 Esas 2022/2140 Karar sayılı kararıyla; davanın, boşanma hükmü ile karar altına alınan parasal hükümlerin kaldırılması ve indirilmesine ilişkin olduğu ve nispi harca tabi olduğu, yargı işlemlerinden alınacak harçların ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı, bu sebeple erkeğin dava dilekçesinde yer alan talepleri yönünden, indirilmesi istenen nafakaların yıllık tutarı da gözetilerek, dava değerini açıklaması istenilerek hesaplanacak nispi harcın tamamlattırılması ile sonucu uyarınca bir karar vermek gerekirken, eksik harçla yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasına, harç eksikliği giderilerek yeniden karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve numarası belirtilen kararıyla; asıl dava yönünden yapılan incelemede, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, erkeğin boşanma kararının kesinleşmesinden önce 2018 yılında çalıştığı ... Şirketinden alınan SGK dökümüne göre kod 25 gerekçesi ile ayrıldığı bu kodun işten çıkarılma olmayıp erkeğin kendi isteği ile işten ayrıldığını gösterdiği, erkeğin boşanma protokolünden doğan yükümlülüklerinin kararın kesinleşme tarihi olan 10.09.2019 tarihinde başladığı ve dava tarihine kadar uzun süreli işsiz kaldığı bir dönem olmadığının SGK dökümlerinden anlaşıldığı, erkeğin anlaşmalı boşanma protokolünü kendi isteği ile imzaladığı ve davayı kendisinin açtığı, protokol şartlarının uzun vadede kendisine ne getireceğini erkeğin bilmesi gerektiği, işten ayrılma sebeplerinin hiçbirinin dış sebeplerden kaynaklanmadığı erkeğin kendi iradesinden kaynaklandığı, protokol ile çocuklarına karşı bir çok sorumluluk yüklenen erkeğin iş yaşamındaki iniş çıkışlar konusunda samimi bulunmadığı ve asıl davanın ispatlanamadığı, birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise asıl dava reddedilmekle protokol şartlarının devamına karar verildiği, protokolde nafaka artışının TÜFE'ye göre yapıldığı, aradan geçen zaman, TÜFE değişimleri neticesinde nafakanın ulaştığı miktar yeterli olduğundan asıl davanın reddi ile konusuz kalan birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilerek asıl davanın reddine, birleşen dava hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu, asıl davanın kabulü şartlarının oluştuğu ve reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, asıl dava dilekçesi içeriğinde de belirtildiği üzere erkeğin uzun bir süre işsiz kaldığı, vekâlet ücreti düzenlemesinin hatalı olduğu belirtilerek; asıl davanın reddi ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocukların ihtiyaç ve giderleri ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında iştirak nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi şartlarının oluşmadığı, ortak çocukların eğitim masraflarını, yurt dışı ve yurtiçi özel okul ücretlerini, eğitim, yemek, ulaşım, kırtasiye, kulüp, konservatuar ve benzeri tüm masrafları ile ilgili yükümlülüğü bilerek ve isteyerek protokolle üstlenen erkeğin sonradan bu yükümlülüğün tamamen kaldırılması yönünde talepte bulunmasının iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı, erkeğin halihazırda sabit gelir getiren bir işinin olmadığı, ülkemizde son yıllarda yaşanan enflasyon oranlarına göre paranın satın alma gücündeki düşüş, kadının da gelir getiren bir işte çalışması ve üzerine kayıtlı taşınmazlardan gelirinin bulunması dikkate alındığında, ortak çocukların "eğitim masraflarını, yurt dışı ve yurtiçi özel okul ücretlerini, eğitim, yemek, ulaşım, kırtasiye, kulüp, konservatuar vb." giderlerinin erkek tarafından ödenmesine yönelik düzenlemenin yarı oranında kaldırılmasının hakkaniyete uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesince reddedilen nafaka davası yönünden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarında 17.900,00 TL, reddedilen protokol hükümlerinin kaldırılması davası yönünden 16.000,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 219.137,84 TL vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, protokol hükümlerinin kaldırılması davasının kısmen kabulüne, İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesi'nin 2017/739 Esas, 2017/962 Karar sayılı ilamının 7 inci bendi ile yapılan düzenlemenin kaldırılmasına, ortak çocukların "eğitim masraflarının, yurt dışı ve yurtiçi özel okul ücretlerinin, eğitim, yemek, ulaşım, kırtasiye, kulüp, konservatuar vb. tüm giderlerinin ve sportif faaliyetlerden doğan masraflarının" 1/2'sinin dava tarihi olan 24.06.2020 tarihinden itibaren erkekten alınarak kadına verilmesine, reddedilen nafaka davasında kadın kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 17.900,00 TL vekâlet ücretinin erkekten tahsil edilerek kadına verilmesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden 17.900,00 TL vekâlet ücretinin kadından tahsil edilerek erkeğe verilmesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen miktar üzerinden 17.900,00 TL vekâlet ücretinin erkekten tahsil edilerek kadına verilmesine, davacı-davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf yoluna başvurmayan kadının temyiz hakkının bulunmadığı, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının temyiz yoluna başvurma hakkı bulunmadığını beyanla vekâlet ücreti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, uyarlama şartlarının işbu davada gerçekleşmediği, her davanın açıldığı tarihteki şartlar dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği, vekâlet ücretinin hatalı olduğu belirtilerek; asıl davanın kısmen kabulü ve vekâlet ücreti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, anlaşmalı boşanma protokolünün aşırı ifa güçlüğü nedeniyle uyarlanması ve iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkin olup uyuşmazlık, protokol hükümlerinin davacı- davalı erkeği katlanılmaz duruma düşürüp düşürmediği, dürüstlük kuralı gereği uyarlama gerekip gerekmediği ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 182 inci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 138 inci maddesi; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili hükümleri.

3.Değerlendirme

Asıl davada talep; 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmündeki koşullara uygun olarak yapılan ve İlk Derece Mahkemesince tasdik edilen protokolde, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası ve ortak çocukların eğitim masrafları, yurt dışı ve yurtiçi özel okul ücretleri, eğitim, yemek, ulaşım, kırtasiye, kulüp, konservatuar ve benzeri tüm masrafları ile ilgili yükümlülüğe ilişkin maddelerinin davacı-davalı erkeğin gelir durumu dikkate alınarak uyarlanmasına ilişkindir. Uyarlama talebinin kabul edilebilmesi için işlemin yapıldığı tarihteki koşulların borçludan kaynaklanmayan bir sebeple olağanüstü derecede değişmesi, bu değişimin sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmemesi ve öngörülmesinin de beklenmemesi ve ayrıca bu değişim nedeniyle gerçekleşen yeni durumun işlemin taraflarından biri için kendisinden ifasının istenmesinin dürüstlük kuralına aykırı düşecek ölçüde katlanılamaz hale gelmiş olması gereklidir. Somut davada, uyarlanması istenilen protokol 10.09.2019 tarihinde kesinleşmiş, uyarlama davası ise 24.06.2020 tarihinde açılmıştır. Davacı-davalı erkek gösterdiği delillerle protokolün tasdik edildiği tarih ile dava tarihi arasında durumunda önemli bir değişiklik olduğu ve bu nedenle protokol hükümlerinin katlanılamaz hale geldiğini kanıtlayamamıştır. O halde uyarlama koşullarının gerçekleşmemesi nedeniyle davacı-davalı erkeğin, ortak çocukların eğitim masrafları, yurt dışı ve yurtiçi özel okul ücretleri, eğitim, yemek, ulaşım, kırtasiye, kulüp, konservatuar ve benzeri tüm masrafları ile ilgili yükümlülüklerin uyarlanması istemine ilişkin asıl davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin Tansel'den alınarak Hece'ye verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.