Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4258 E. 2024/8955 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olan taşınmaz üzerine eşin rızası olmaksızın konulan ipoteğin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olması ve ipotek tesis edilirken davacı eşin açık rızasının alınmamış olması gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına karar veren direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2582 E., 2023/3590 K.

KARAR : Yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/195 E., 2022/487 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, hüküm gerekçesi düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili ... ilçesi ... Mah. 1683 ada 5 parsel 2. Kat 9 no.lu bağımsız bölüm üzerine tesis edilen 300.000,00 TL miktarlı, 20.04.2018 tarihli ve 17677 yevmiye no ile ipotek konulduğunu, taşınmazın aile konutu olduğunu, ipotek işlemi gerçekleştirilirken davacı eşin açık rızasının alınmadığını, her ne kadar taşınmaz kaydında aile konutu şerhi olmasa dahi davalı kooperatifin, taşınmazda eksper vasıtası ile kıymet takdiri yapılırken aile konutu olarak kullanıldığını bilebilecek durumda olduğunu iddia ederek dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı Meral ile kurumları arasında 09.04.2018 tarihinde kredi sözleşmesi imzalandığını, bu kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı ...'nin müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, dava dışı Meral'in kullandığı krediye teminat olarak da dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, işlemler yapılırken davacının bilgi sahibi olduğunu ve muvafakatinin bulunduğunu, taşınmazda aile konutu şerhi bulunmadığını bu haliyle davalı kurumun kötüniyetinden de söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun (6098 sayılı Kanun) 584 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ticaret işletmesi sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yönetimi tarafından 5570 sayılı Kanun kapsamında kullanılacak kredilere ilişkin eşin rızasının aranmayacağı, dava konusu esnaf ve kredi kooperatifince kullandırılan kredinin iş bu kapsamda kaldığı, eşin rızasının aranma şartının iş bu kredi bakımında geçerli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine, aile konutu şerhi konulması talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı eşinin kooperatif üyesi olmadığını bu nedenle 6098 sayılı Kanunun 584 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması olanağının bulunmadığını belirterek davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı eşin, dava konusu aile konutu olan taşınmazı diğer davalı kooperatife 20.04.2018 tarihinde ipotek ettirtiği, yapılan yargılama ve toplanan delillerle bu işlem sırasında davacı eşin açık rızasının alınmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, açılan davanın kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kooperatif vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kooperatif vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulünün doğru olmadığı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davaya konu taşınmaz üzerine davalı kooperatif lehine konulan ipoteğin kaldırılması için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)206 ncı ve 208 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi. 6098 sayılı Kanun 15 inci maddesi. İle 584 üncü maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kooperatif vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.