Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4471 E. 2024/5246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu ile mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacak talebinin tefriki.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1606 E., 2024/404 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Şanlıurfa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/96 E., 2023/535 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açalın boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların boşanma davaları ve kadının ziynet alacağı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsiline, erkeğin boşanmanın fer'î niteliğinde olmayan maddî tazminat talebinin tefrikine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından ayrılık davasının kabulü ve tefrik kararı yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 168 inci maddesinde “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki İlk Derece Mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; Bölge Adliye Mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu yasal düzenleme karşısında, davalı-davacı erkek vekilinin düğün ve ev eşya karşılığı olarak talep edilen maddî tazminata ilişkin tefrik ara kararının temyizi mümkün olmadığından, davalı-davacı erkek vekilinin boşanmanın eki niteliğinde olmayan tazminat talebine yönelik tefrik kararına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilen dışında kalan diğer itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, başka kadından çocuklarının olduğunu, kadını tehdit ettiğini, kadın ve çocuklarla maddî ve manevî ilgilenmediğini, çocuklara ve kadına hakaret ettiğini, kadına şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün değil ise bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkeği, hor gördüğünü, hakir gördüğünü, kadının kötü muamele ve psikolojik şiddetine maruz kaldığı, her yerden borç çıkardığını, bunları ödemek zorunda kaldığını, kadının çalışma hayatına yardımcı ve destek olmadığını, ailesi ile arasını bozduğunu, ailesine devamlı olarak hakaretlerde bulunduğunu,ailesini istemediği, kardeşleri ve çocukları ile dahi aralarını bozduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili açıklama beyanında özetle; 04.07.2023 tarihli dilekçesinde açıklamış olduğu evlilik birliği içinde alınan eşyalarla ilgili alacak talebine ilişkin olup bahsettiğimiz diğer masraf ve harcamalara ilişkin talebimiz bulunmadığını, 04.07.2023 tarihli dilekçemizdeki eşyalar ile değer tespiti yapılarak bu konudaki alacak talebini yinelediklerini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin 14.01.2022 tarih ve sayılı 2020/384 Esas, 2022/33 Karar kararı ile erkeğin kadına evlilik süresince fiziksel şiddet uygulandığı, hakaret ettiği, eve ara sıra gelerek bir iki gece kalıp ayrıldığı, kadını ve çocukları manevî yönden ilgiden yoksun bıraktığı, yükümlülüklerine aykırı davrandığı, sadakat yükümlülüğünü ve birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığı; kadının da erkeğin rızası olmaksızın ihtiyaç dışında borçlanmalar yaptığı, bu borçların davalı tarafça ödendiği, erkeğin bilgi ve rızası olmaksızın kadının kardeşlerine para verdiği, böylece kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğu, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin kabulü ile 190.740,00 TL ziynet bedelinin tahsiline, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet alacağı yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 27.12.2022 tarih ve 2022/724 Esas, 2022/3200 Karar sayılı kararı ile erkek, karşı dava dilekçesinde düğün ve evin tüm eşyalarını kendisi ve ailesinin yaptığını, halen de evin tüm ihtiyaçlarının tarafınca karşılandığını belirterek maddî tazminat talebinde bulunduğu, başvurma harcının tüm talepleri kapsadığı ancak talebinin boşanmanın feri niteliğinde olan tazminata ilişkin olup olmadığının açık olmadığı, erkek vekilinden, talep ettiği maddî tazminat hakkında açıklama istenerek davalı-karşı davacının maddî tazminat talebi boşanma davasının eki niteliğinde bulunan tazminat kapsamında değil ise, harcın tamamlattırılması, harç yatırıldığı takdirde sonucu uyarınca görev hususu da düşünülerek karar verilmesinin gerektiği, ayrıca erkeğin ekonomik sosyal durumunun yeterince araştırılmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ziynet alacağının ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin başka bir kadın ile ilişkisinin bulunduğu ve çocuklarının bulunduğu, evlilik süresince kadına fiziksel şiddet uygulandığı, hakaret ettiği, kadını ve çocukları manevî yönden ilgiden yoksun bıraktığı; kadının da erkeğin rızası olmaksızın ihtiyaç dışında borçlanmalar yaptığı, bu borçların erkek tarafından ödendiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu; erkeğin maddî tazminat talebinin açıklaması için kesin süre verildiği, erkek vekili tarafından talebinin açıklandığı ve talebinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, bu nedenle ara kararla talebin bu dosyadan tefrikine karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, maddî tazminat talebi hakkında tefrik kararı verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek karar belirtilen yönlerden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe kusur olarak yüklenen şiddet vakıasından sonra tarafların birlikte yaşamaya devam ettiği, böylece kadın tarafından bu kusurun affedildiği ya da en azından hoş görüldüğünün kabulü gerektiği; hakaret vakıasının da zaman ve yer belirtilmeden ifade edilen soyut beyanlar olduğu, bu kusurların erkeğe yüklenilmesinin doğru olmadığı, belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlara göre yine de erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, davalı-davacı erkek vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen ve kabul edilen tazminatlar, nafakalar ve tazminat talebinin tefrik kararının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat koşullarının kimin yararına oluştuğu, miktarlarının uygun olup olmadığı, yoksulluk nafaka koşullarının kadın yararına nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesi, 370 inci ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin İlk Derece Mahkemesince tefrik kararına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.