"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1425 E., 2024/293 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/808 E., 2022/452 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan kişisel ilişkinin kaldırılması ve velâyetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi davasının reddine, kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kabulüne, boşanma hükmü ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında boşandıklarını, velâyetin anneye verildiğini, 215 yılının ikinci yarısında kızının hareketlerinde değişiklik olduğunu, bunun üzerine danışmanlık aldığını, çocuğun babası tarafından istismara uğramış olabileceğinin bildirildiğini, ceza dosyasının devam ettiğini ileri sürerek iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 182 nci maddesi gereğince davasının kabulüne, mahkeme kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; boşanma davasında tazminat alamadığını, bunun intikamını almaya çalıştığını, çocukla kişisel ilişki zamanlarında görüştürmediğini, bununla ilgili yargılamaların devam ettiğini, Amerikaya götürdüğünü, velâyet görevini yerine getirmediğini ileri ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 348 inci maddesi gereğince davasının reddine, velâyetin değiştirilerek babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinabe yoluyla çocuğun, annesi ile yaşadığını, bakımının annesi tarafından yerine getirildiğini, okulda başarılı bir öğrenci olduğunu, babası ile iletişimde olmadığını ve iletişimde olmak istemediğini, babasını en son ilkokul birinci sınıfta gördüğünü ve tekrar görmek istemediğini, görmek istememesinin sebebinin ise babasının kendisinin özel yerlerine dokunduğunu, uyurken babasının çamaşırını giymesine izin vermediğini, uyudukları sırada biraz zaman geçtiğinde babasının kendisine dokunmaya başladığını, özel yerini okşadığını, poposuna ellediğini, gündüz vakti babasının sırtına hatta poposuna çıkarak zıpladığını, birkaç kez bu yaşadıklarını annesine ya da başkasına anlatması halinde annesini öldüreceğine dair tehdit ettiğini, bu nedenle hastanede doktorlara konuşamadığını, çok korktuğunu, babasının annesini öldürdüğüne dair kabuslar gördüğünü, annesi ile kalmak istediğini, babası ile konuşmak istemediğini, yüz yüze veya sanal ortamda görmek istemediğine ilişkin yazılı beyanda bulunduğu, velâyetin düzenlenmesinde, çocukların üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce geleceği, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12 nci ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri, iç hukuk bakımından idrak çağında olduğu kabul edilen çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşüne gereken önemin verilmesini öngördüğü, çocuğun dosya kapsamına alınan beyanı ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucu çocuğun üstün yararı gözetilerek baba ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, baba tarafından açılan velâyetin değiştirilmesi talepli davanın reddine karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 182 inci ve 324 üncü maddesi gereğince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne, Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesinin 2014/1007 esas 2014/1130 karar sayılı, 12.11.2014 tarihli ilamı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, ceza dosyasından beraat kararının çıktığını, asıl davanın reddine ve karşı davanın kabulüne karar verilmesinin çocuğun yüksek yararına olacağını ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı çocuğun mevcut düzenini bozmayı gerektirecek annenin bir ihmal veya istismarın bulunmadığı, idrak çağındaki çocuğun da annesinin yanında yaşamak istediği anlaşıldığı, velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmesi usul, yasa ve kamu düzenine uygun olduğu; boşanma gerçekleştikten kısa bir süre sonra 13.05.2015 tarihinde 7 yaşında iken annesi tarafından ABD'ye götürülen çocuğun 18.10.2019 tarihindeki babası aleyhine olan beyanlarını destekleyen başka bir delil bulunmadığı, babanın kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunu tehlikeye soktuğu, yükümlülüklerine aykırı davrandığı veya çocuğunu savsakladığı ispat edilemediği, Mahkemece baba için hem hak hem de yükümlülük olan çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı- davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; hükmün tümünün kaldırılmasına, asıl ve karşı davanın reddine; davalı-davacı vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine; velâyetin değiştirilmesi davası yönünden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının ( ç ) bendi uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, alınan uzman raporları ile Mahkemenin gerekçelerinin gözardı edilmesinin çocuğun yüksek yararına aykırı olduğunu, ceza dosyasının henüz kesinleşmediğini, çocuğun beyanlarının açık olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının asıl davanın reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasında, davanın reddine dair verilen kararın çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 182 nci ve 348 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.