"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/233 E., 2023/469 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan eşin kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı karşı davalı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, bu mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 24.11.2015 tarihli ve 2014/511 Esas, 2015/817 Karar sayılı karar ile kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 26.09.2017 tarihli ve 2016/11106 Esas, 2017/10049 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece kadının davasının reddine, erkeğin davasının ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verildiği, gerekçeli kararın gerekçe kısmında erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin reddine dair hükmün tartışıldığı; ancak kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında erkeğin zinaya dayalı davası yönünden bir hüküm kurulmadığı, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden de bir karar verilmesi gerekirken, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm kısmında işbu talep yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece bozmaya uyularak verilen 15.02.2018 tarihli ve 2017/971 Esas, 2018/112 Karar sayılı karar ile kadının davasının reddine, erkeğin zina sebebine dayalı davasının reddine, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine hükmedilmiş, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 04.03.2019 tarihli ve 2018/3397 Esas, 2019/2071 Karar sayılı kararı ile erkeğin eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı, bu nedenle kadının davasının da kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadının ise başka erkekle aynı evde kaldığı ve zina olgusunun ispatlandığı, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemece bozmaya uyularak verilen 23.05.2022 tarihli ve 2020/163 Esas, 2022/289 Karar sayılı karar ile taraflar arasındaki evlilik dava devam ederken erkeğin 15.04.2020 tarihinde vefatı nedeniyle sona erdiğinden konusuz kalan boşanma, kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, tarafların boşanmaya bağlı maddî ve manevî tazminat, tedbir nafakası, iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 04.03.2019 tarihli ve 2018/3397 Esas - 2019/2071 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere vefat eden erkeğin kadına fiziksel şiddete bulunduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu; kadının ise başka bir erkekle aynı evde kaldığı ve zina yaptığının ispat edildiği; böylelikle kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine, kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine; ayrıca ortak çocuk 12.05.2006 doğumlu ... vesayet altında bulunduğu, vesayet kararının halen devam ettiği, vesayet kararı kaldırılmadan velâyete ilişkin bir karar verilemeyeceğinden küçüğün velâyeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına; ölen erkeğin davasındaki yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin kadın aleyhine hükmedilmesine, kadının davasındaki yargılama harç ve giderlerinin kadın üzerinde bırakılmasına ve kadın lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili ile davalı-karşı davacı erkek mirasçısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 20.10.2022 tarihli ve 2022/8051 Esas, 202278386 Karar sayılı kararıyla evlilik birliğinin ölümle sona erdiğine ve erkek mirasçısı tarafından 4721 sayılı Kanunun 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur tespitine yönelik olarak davaya devam edildiğine göre Mahkemece konusuz kalan boşanma ve fer'îleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığı yönünde bir tespit yapmakla yetinilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde sair yönlerden de hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, kadın vekili karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18.09.2023 tarihli, 2023/233 E., 2023/649 K. Sayılı kararıyla, kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine, taraflar arasındaki evlilik dava devam ederken erkeğin 15.04.2020 tarihinde vefatı nedeniyle sona erdiğinden dava ve karşı davada konusuz kalan, boşanma, velâyet, kişisel ilişki, kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, tarafların boşanmaya bağlı maddî ve manevî tazminat, tedbir nafakası, iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderleri yönünden; erkeğin 15.04.2020 tarihinde vefatı nedeniyle konusuz kalmakla birlikte asıl davada Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere erkeğin kadına yönelik fiziksel şiddete bulunduğu, böylelikle kadının dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle kadın lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmetmek gerektiği, karşı davada ise kadının zina eylemi sabit görüldüğünden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu, bu nedenle erkek mirasçısı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın tarafından, kusur tespiti, yargılama gideri, vekâlet ücreti ve velayet taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 15.02.2024 tarihli ve 2023/9383 Esas, 2024/896 Karar sayılı kararıyla, temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı kadın vekili kusur tespitinin hatalı olduğunu, müvekkil lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi, aleyhine yargılama gideri yüklenmesi ve velayet talebinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temyiz edenin sıfatına göre yapılan incelemede bozma kararına uygun karar verilip verilmediği, sağ kalan eşin kusurunun ispat edilip edilmediği, sağ kalan eş olan davalı-davacı kadın aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretinin yerinde olup olmadığı, velâyete ilişkin hüküm kurulmamasının yerinde olup olmadığı, karar düzeltme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 4721 sayılı Kanununun 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 2.320,00 TL para ceza ile 891.50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...