"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2335 E., 2023/2987 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/484 E., 2023/409 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; kadının, ev işlerini yapmadığını, huzursuzluk çıkardığını, müvekkiline karşı müvekkilinin ailesini kötülediğini, müvekkilinin kardeşini yanından göndermesini Almanya'ya müvekkilin yanına gelmek için şart koştuğunu, müvekkilinin gönderdiği paraları kendi ailesine harcadığını, müvekkilini ve ailesini aşağıladığını, hor gördüğünü ve hakaret ettiğini, müvekkilinin Türkiye'ye geldiğinde ise soğuk davrandığını, kadının kardeşlerinin müvekkiline hakaret ve tehdit ettiğini, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 500,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, bağımsız konut açmadığını, erkeğin ailesinin müvekkiline baskı yaptığını, erkeğin, müvekkilini yurt dışına yanına götürmek istemediğini ve gerekli işlemleri yapmadığını, müvekkiline eş gibi davranmadığını, en son erkeğin telefonlarını kapatıp müvekkili ile görüşmediğini, kendisine ulaşılamadığını, erkeğin ise daha sonra mesajla boşanmak istediğini söylediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine. aynen iade olmaması halinde şimdilik 1.000.00 TL bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının en son dil sınavını kazanmasına rağmen yurt dışına gidebilmesi için gerekli başvuruları yapması gereken aşamada her ne kadar iflas ettiği için yanına aldırma koşullarının sağlanmadığı iddia edilse de, bu süreçte eşinin telefonlarına cevap vermediği, engellediği, kadının istediği zaman yurt dışındaki eşine ulaşamadığı, kadının ise, başta yurt dışına çıkana kadar eşinin ailesi ile oturmayı kendisi kabul etmesine rağmen bir müddet sonra, özellikle eşinin iflas durumu ortaya çıktıktan sonra eşinin ailesine karşı kötü davranmaya ve ailesini eşine kötülemeye başladığı ve tarafların fiilen uzun süredir ayrı yaşadıkları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenen, boşanmaya sebep olan olaylar sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığı ve tarafların evlilik birliğinin kısa süreli olması dikkate alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan kadın lehine, tarafların evlilik birliğinin fiilen bir yıldan az olması, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, gelirleri ve ekonomik seviyeleri, kusur durumları ve diğer kişisel özellikleri dikkate alınarak toptan yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile aylık 900,00 TL'ye artırılmasına, kadın lehine boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren ödenmek üzere toptan 30.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının tefriki ile yeni esasa kaydına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, ziynet alacağı davasının tefriki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine karar verilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine karar verilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.