"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1576 E., 2023/1599 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/400 E., 2021/142 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale glediğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca ve/veya 163 üncü maddesi uyarınca haysiyetsiz yaşam sürme nedeniyle boşanmalarına Mahkeme aksi kanaatte olursa terditli olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık. 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın ÜFE oranında artırılamsına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini, kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin tamamı ile reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma iddialarının ispatlanamadığı için talebinin reddine ancak dinlenen beyanlarına göre; davalının düzenli olarak çalışmadığı, para bulduğu zaman da kazancı eve harcamadığı, parayı gazinoda harcadığı, kadına kardeşi ve eşinin baktığı, erkeğin eşine hakaret ve küfür ettiği, eşi ve çocukla ilgilenmeyerek henüz evlilik birliği devam eden taraflardan davalının 4721 sayılı Kanun'un 185 inci maddesindeki yükümlüklerini yerine getirmemesi nedeniyle kadının evinden ayrılmak zorunda kaldığı, kadın evden ayrıldıktan sonra 2 gün çocuğun kocanın akrabalarında kaldığı, kadının eve dönmeyeceğinin anlaşılması üzerine çocuğun daha sonra annesine verildiği ancak bilgisine başvurulanların bizzat bilgi ve görgüsü uyarınca psikolojik, fiziksel ve sözlü şiddet şiddet, eşini ve ailesini tehdit iddialarının ispatlanamadığı yine davalı tarafça ileri sürülen; eşini başka bayanlarla kıyaslayarak tahrik, küfür, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareketler, darp iddiasına yönelik dayanılan davalı tanık beyanında iddiayı ispata yarar hiçbir beyan bulunmadığı böylece davalı tarafın iddiasının soyut inkar olduğu anlaşıldığı evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davacının zina (4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi) ve Haysiyetsiz hayat sürme (4721 sayılı Kanunun 163 üncü maddesi) nedeni ile boşanma taleplerinin ispatlanamadığından reddine, Davanın 4721 sayılı Kanunun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, bağlanan nafakanın her yeni yılın Ocak ayında TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında attırılmasına ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet, kadın lehine verilen maddî ve manevî tazminat ile çocuk yararına verilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma kararına itirazlarını olmadığını beyan ederek kusur belirlemesi, velâyet, kadın lehine verilen maddî ve manevî tazminat ile çocuk yararına verilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocukların velâyeti ve çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 182 inci, 336 ıncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.