Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4559 E. 2024/5055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocuğun velayetinin annede kalması durumunda, babanın çocuğuyla kişisel ilişki kurulması talebi üzerine, kişisel ilişki gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, babanın iş değişikliği nedeniyle yerleşim yerinin değişmesi ve çocuğun yaşı ile eğitim durumu gibi hususları gözeterek verdiği, kişisel ilişki gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesi kararının, çocuğun üstün yararına uygun olduğu ve usul/yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf ve temyiz incelemesi sonucunda onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2211 E., 2024/708 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İzmir 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/713 E., 2023/104 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, 2012 doğumlu ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiğini, davacı ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlendiğini ancak karardan bir süre sonra davacının Manisa Salihli'ye, işi nedeniyle taşınmak zorunda kaldığını, kişisel ilişkinin her ayın 1.ve 3. haftasında cumartesi saat 09:00 ila pazar günü saat 17:00 arasında birlikte olacak şekilde düzenlendiğini ancak davacının Salihli'de yaşaması nedeniyle pazar günleri çocuğunu annesine teslim etmesi için evden erkenden çıkması gerektiğini, geç kalınması durumunda annenin bu duruma musamma göstermediğini ve davacının zor durumda kaldığını iddia ederek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına dair ilk karardan sonra tarafların yerleşim yerlerinde değişiklik olması, ortak çocuğun yaşı, eğitim durumu dikkate alındığında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davacı baba ile ortak çocuk arasında, her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günü saat 09:00 ile izleyen pazar günü 18:00, dini bayramların 2. günü saat 09:00 ile 3. günü 18:00, sömestr tatilinin ilk pazartesi günü saat 09:00 ile izleyen pazar günü 18:00, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09:00 ile 31. günü saat 20:00, Nisan ara tatilinde ilk Pazartesi günü saat 09:00 ile izleyen Pazar günü saat 18:00; her yıl babalar gününde saat 09:00 ile aynı gün akşam saat 20:00; her yıl davacı babanın doğum gününü takip eden hafta sonu cumartesi günü saat 09:00 ile pazar günü saat 18:00, çift yıllara tekabül eden yılbaşında 31 Aralık günü saat 18:00 ile takip eden gün saat 18.00 saatleri arasında, anneden teslim alınıp anneye teslimi suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, karar tarihinden itibaren tedbiren uygulanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, verilen kararın çocuğun üstün yararına açıkça aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davacının tüm taleplerinin kabul edilmediğini bu nedenle yararlarına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kişisel ilişki kurulması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında davanın kısmen kabulü halinde davalı yararına noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 325 inci, 326 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.