"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/86 E., 2024/424 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/638 E., 2022/15 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkiline fiziksel, ekonomik, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkile karşı ciddi anlamda paronoya ve kıskançlık içerisinde bulunduğunu ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 1000,00'er TL tedbir, 1500,00'er TL iştirak, aylık 5000,00 TL tedbir, 7500,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacının adli yardım talebinin tensip tutanağı ile kabulüne karar verilmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının sürekli "beni boşa, özgür olayım" şeklinde sözlerle baba evine gittiğini, müvekkilinin hem kadın hem de ailesi tarafından hakarete maruz kalarak evden kovulduğunu, birliğin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu, boşanmayı kabul ettiğini belirterek fer'î taleplerin reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının ortak konut ve ortak çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, kadına ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşırı kıskanç davranışlarda bulunduğu, kadını yatak odasına almadığı, kadına büyü olarak tabir edilen işlemler yaptırdığı, ortak konutu terk ettiği, kadının babasına kadını istemediğini, gelmemesini söylediği, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1000,00 TL tedbir, 800,00 TL yoksulluk nafakasına, velâyetin anneye tevdiine, 750,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili özetle; erkeğin ağır kusurlu olduğu halde sadece kusurlu sayılmasının doğru olmadığını belirterek kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili özetle; kararın gerekçesiz olduğunu belirterek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının tazminatlar ve nafakaların miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle velâyeti anneye verilen çocuk için aylık 750,00 TL iştirak, kadın için aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden; davalı erkek vekili ise hükmün tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Daire’nin 05.12.2023 tarih ve 2023/2179 Esas, 2023/5890 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın tarafından açılan boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir. Erkek vekilinin bu talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği, istinaf sınırlamasının "kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar" olarak belirlendiği, kadının nafaka ve tazminatların miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı erkek vekilinin, boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre "boşanma davasının kabulüne" yönelik istinaf talebinin incelenmemesi usul ve kanuna aykırı olduğu; kabule göre de; Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinde, davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedildiği belirtilmesine karşın hüküm fıkrasında 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilerek gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratılmasının doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak, yapılan duruşma sonunda davalı erkeğin ortak konut ve çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, davacı kadına ekonomik şiddet uyguladığı, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşırı kıskanç davranışlarda bulunduğu, davacı kadını yatak odasına almadığı, davacı kadına büyü olarak tabir edilen işlemler yaptırdığı, konutu terk ettiği, davacı kadının babasına davacı kadını istemediğini, gelmemesini söylediği ve bu nedenle kusurunun bulunduğu, davacı kadının ise taraflar arasındaki olaylarda kusurunun bulunmadığı; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusur belirlemesinin usul ve yasaya uygun olduğu, kusur belirlemesi karşısında boşanma davasının kabulüne dair kararın yerinde olduğu; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası ile iştirak nafaka miktarlarının az olduğu gerekçesi ile erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilgili hükümlerin kaldırılarak, yerine kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylak 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğunu ileri sürerek; kararın tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uyularak verilen kararın doğru olup olmadığı ile tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 inci maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 373 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları ile yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.