Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4621 E. 2024/8146 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin FETÖ darbe girişimine katılması nedeniyle kadına verilen manevi tazminat kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin işlediği suçun kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve manevi tazminat verilmesini gerektirecek şartların oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği manevi tazminat hükmü onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/66 E., 2024/166 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi’nin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vasisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin 15.07.2016 tarihindeki FETÖ darbe girişimi nedeniyle tutuklandığını ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırıldığını, kadının lojmandan çıkarıldığını, erkeğin eylemi nedeniyle iş ve sosyal çevresi tarafından kadına mesafeli davranıldığını, erkek ve ailesinin tutukluluk ve yargılama sürecinde kadına maddî ve manevî destek olmadığını, kadının yıprandığını ve evlilikten beklenen bir yararı kalmadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve Eyüp'te bulunan ve erkek üzerine kayıtlı olan taşınmazın değerinin 1/2'sinin kadına ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkek hakkında kesinleşmiş mahkumiyet bulunmadığını, kesinleşmemiş bir hükmün boşanmaya gerekçe olamayacağını, kadının aile baskısı ile boşanmak istediğini, kadının eşini cezaevinde ziyaret ettiğini ve eşine onu sevdiğini söylediğini iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda 15.07.2016 tarihindeki FETÖ darbe girişimi nedeniyle tutuklanan ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/120 Esas, 2018/45 Karar sayılı kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen erkeğin kusurlu olduğu, kadının yüz kızartıcı bu suça ve uzun süredir yaşanan tutukluluk durumuna katlanmasının beklenemeyeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve yargılama giderlerinin davacı kadın üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının maddî ve manevî tazminat talebi hakkında hüküm kurulmamasının ve kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna uygun olmadığını belirterek; tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması ve kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi ve delil listesinde yer alan bazı delillerin toplanmadan karar verildiğini, davalının açıkça muvafakat etmemesine rağmen Mahkemece bazı tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçildiğini, erkeğe yüklenen kusurun boşanma sebebi olamayacağını, henüz kesinleşmemiş olan ceza mahkemesi kararının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağını, kadının eşini cezaevinde ziyaret ettiğini, erkeğin OYAK'taki birikimini ondan vekâlet alarak çekip kullandığını, evliliği erkek cezaevinde iken de devam ettirme iradesi gösterdiğini ve evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmadığını belirterek; tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlu davranışın gerçekleştiği, davanın esasına etkili olmayan bazı delillerin toplanmamasının ve son duruşmada yargılama gideri talebi olmadığını beyan eden kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna uygun olduğu, kadın en son duruşmada maddî bir talebi olmadığını beyan etmişse de bu beyanın açık olarak maddî ve manevî tazminat talebinden feragat ettiği anlamına gelmediği ve bu nedenle kadının tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamasının doğru olmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi ve erkeğe yüklenen kusurlu davranışın kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemesi nedeniyle kadının manevî tazminat talebinin reddinin gerektiği gerekçesi ile; kadının tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminata ve kadının manevî tazminat talebinin reddine ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili reddedilen manevî tazminat yönünden; davalı erkek vasisi ise hükmün tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire’nin 05.10.2023 tarih ve 2023/1501 Esas, 2023/4542 Karar sayılı kararı ile davalı erkek 15.07.2016 tarihindeki FETÖ darbe girişimindeki fiilleri sebebiyle İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/120 Esas, 2018/45 Karar sayılı kararı ile "cebir ve şiddet kullanarak Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği" gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası cezalandırılmış ve karar 17.02.2020 tarihinde kesinleşmiştir. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir. Davalı erkeğin küçük düşürücü suç işleme eylemi nedeniyle kadının toplumda ve iş hayatında dışlanarak rencide olmasına sebebiyet verdiği ve bu eylemin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla, kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki şartlar oluşmuş olup kadının manevî tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına, erkek vasisinin tüm, kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı ve uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davalı erkeğin "cebir ve şiddet kullanarak Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği" ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırıldığı, küçük düşürücü suç işleme eylemi nedeniyle kadının toplumda ve iş hayatında dışlanarak rencide olmasına sebebiyet verdiği ve bu eylemin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile davacının manevî tazminat talebinin kabulüne, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, yaşları ve tazminata esas fiillerin niteliği dikkate alınarak davacı lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vasisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vasisi vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmaya uyularak verilen kararının doğru olup olmadığı ile manevî tazminat miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vasisinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.