"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/190 E., 2024/877 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/520 E., 2023/1031 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların çocuk sahibi olamayacaklarının tıbben belirlendiğini, bu hususta iki tarafın da kusurunun olmadığını, çocuk sahibi olmayı çok arzuladığını, kadının erkeğe manevî şiddet uyguladığını, 17 yıl boyunca çocuk sahibi olmak için maddi ve manevi desteğini erkekten esirgediğini, garip davranışlarda bulunduğunu, kararsız bir yapıya sahip olduğunu, sınava çalışma bahanesiyle eve misafir kabul etmediğini, kadının hastalık hastası olduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, çocuk sahibi olamamalarından dolayı kadının onurunu kırdığını, ilgisiz olduğunu, kadının çalışmasını istemediğini, her zaman itaatsizlikle suçladığını, kadını aşağıladığını, uzun süre erkeğin küs kaldığını, telefonuna şifre koyduğunu, maaşının hep gizli olduğunu, kadının tayini Sinop'a çıktığında erkeğin tayinini buraya alma imkanı olmasına rağmen Sinop'a gitmediğini, hafta sonları dahi kadının yanına gitmediğin, kadını boşanmakla tehdit ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadından ziyade kendi ailesini ön planda tuttuğu, tatil gezme planlarında kadının fikrini almadığı, kök ailesiyle planlar yaptığı, kadını ailesine hizmet etmemekle suçladığı, sürekli boşanma konusunu gündeme getirdiği ve boşanmak istediğini söylediği, kadının atanma sürecinin uzaması nedeniyle onu desteklemediği, Sinop' atanan adının yanına çok sık gidip gelmeyerek kadını yalnız bıraktığı; buna karşılık kadının ise kararsız yapıda olduğu, sürekli fikir değiştirdiği, gerçekleşen bu vakıalar karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yönelik davacı-karşı davalı ereğin daha fazla kusurlu davranışları karşısında davalı-karşı davacı kadının hafif kusurlu bulunduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine 60.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası istemi ile erkeğin maddî-manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; mahkemece kadına, kararsız olması ve sürekli fikrini değiştirmesi kusur olarak yüklenmiş ise de, bu husus karakteristik, kişisel özelliklerden olup, kocaya zarar vermek için özellikle yapılan bir davranış biçimi olduğu dosya kapsamından da anlaşılmadığına göre kadına kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı kanaatine varılarak kadının kusurlarından çıkarılması gerektiği, dosya kapsamına göre kadına yüklenecek başkaca bir kusur ispatlanmadığından kadının kusursuz hale geldiği, bu durumda taraflar arasındaki kusur dağılımının da değişmekte olup, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda "davacı karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadından ziyade kendi ailesini ön planda tuttuğu, tatil gezme planlarında davalı-karşı davacının fikrini almadığı, kök ailesiyle planlar yaptığı, davalı-karşı davacı kadını ailesine hizmet etmemekle suçladığı, sürekli boşanma konusunu gündeme getirdiği ve boşanmak istediğini söylediği, davalı-karşı davacı kadının atanma sürecinin uzaması nedeniyle onu desteklemediği, Sinop' atanan davalı-karşı davacının yanına çok sık gidip gelmeyerek davalı-karşı davacıyı yalnız bıraktığı anlaşılmakla kocanın tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu şeklinde" düzeltilmesinin gerektiği, dosya kapsamında gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin davasının reddi gerekirken kabulünün doğru görülmediği, ancak, İlk Derece Mahkemesince kadının davası yönünden verilen boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin ve yargılama giderlerinin başlangıçtaki haklılık durumu dikkate alınarak düzenlenmesinin gerektiği, kadın lehine uygun bir miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerektiği, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kusur gerekçesinin belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kararın ilgili kısımlarının kaldırılmasına, asıl dava yönünden davalı-karşı davacı kadının davası yönünden verilen boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, davacı-karşı davalı erkeğin asıl boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada yargılama giderinin erkek üzerinde bırakılmasına. Kadın yararına 17.900,00 TL vekâlet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine, karşı dava yönünden kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar ve miktarları ile nafaka ve miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata, tedbir nafakasına hak kazanıp kazanamayacağı, kabul edilen tazminat miktarları ile nafaka miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.