"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1409 E., 2023/1514 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1106 E., 2021/182 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, kadının karşı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurunun kabulüyle kararı kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 05.02.2024 tarihli ek karar ile; davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz posta giderlerinin kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkeğin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Asıl karar davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından; ek karar davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davacı-karşı davalı erkeğin ek karar ve davalı-karşı davacı kadın vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin asıl kararı yönünden temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının bir süreden beri sadakatsiz bir yaşam içerisinde olduğunu, erkeği evli bir şahısla aldattığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin ailesini istemediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ile erkek yararına 10.000,00 TL maddi, 40,000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evliliklerinin ilk yıllarından itibaren kadına sadakatsiz olduğu yönünde suçlamalarda bulunduğunu, aşırı kıskanç davrandığını, öfke kontrolünün olmadığını, evlilik birliğinin ve ortak çocuğun sorumluluğunu kadına bıraktığını, ortak çocuğun şahit olacağı şekilde intihara teşebbüs ettiğini, erkeğin ruh sağlığının yerinde olmadığını düşündüğünü ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının ev işlerini yapmadığı, evin temizliğine dikkat etmediği, bu suretle birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği ayrıca erkeğin ailesini istemediği, kadının önceki bir tarihte başka bir erkek ile görüşmelerinin olduğu ancak bu olayın erkek tarafından affedildiği, af olayından sonra kadının sadakatsizliğinin ispatlanamadığı, erkeğin intihar girişiminin üzerinden de çok zaman geçtiği, diğer vakıaların da taraflarca ispatlanamadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının davasının reddine, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakaya ÜFE oranında artırım uygulanmasına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine kadının tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kendi davasının reddi, erkeğin kabul edilen davası, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ancak erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle kadının erkek yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden istinaf itirazının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yöne ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle erkeğin manevi tazminat isteminin reddine, kadının sair istinaf taleplerinin de esastan reddine karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince 05.02.2024 tarihli ek karar ile davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz posta giderlerinin kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkeğin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili ek karara karşı temyiz dilekçesinde özetle; İstanbul 1. Aile Mahkemesi kanalıyla İstinaf dosyasına gider avansı gönderilmiş olup bu hususta karışıklığa sebebiyet verilerek yanılgıya düşüldüğünü ileri sürerek ek kararın kaldırılması yönünden temyiz edilmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi tazminat ile iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektirecek nitelikte bir geçimsizlik olup olmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkek yararına maddi tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyetli olup olmadığı, erkeğin temyiz posta giderlerini süresinde yatırıp yatırmadığı, ek kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi birinci fıkrası, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'u 50 ve 51. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Davacı-karşı davalı erkeğin ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinede;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 344 üncü maddesi gereğince, temyiz dilekçesi verilirken ödenmeyen temyiz giderlerinin muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ödenmesi gerekir. 6100 sayılı Kanun’un anılan hükümleri gereğince, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, temyiz başvurusu yapılmamış sayılır. Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince ödenmeyen temyiz posta giderlerinin bir haftalık kesin sürede ödenmesi için usulüne uygun olarak düzenlenen muhtıranın erkek vekiline tebliğinden sonra süresi içerisinde temyiz posta giderleri erkek vekili tarafından bir haftalık yasal süre içerisinde mahkeme veznesine yatırılmadığından erkeğin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan söz konusu kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir
2.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin 05.02.2024 tarihli ek kararının ONANMASINA,
2. Davalı-karşı davacı kadın vekilinin asıl karar yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.