Logo

2. Hukuk Dairesi2024/467 E. 2024/7619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının belirlenmesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1119 E., 2023/1498 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/539 E., 2022/561 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 08.06.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle; tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161 maddesi uyarınca, aksi halde tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek tarafından cevap dilekçesi özetle, tarafların boşanmalarına, davacının sair taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin sübut bulan ekonomik şiddet, terk, yoğun alkol kullanımı, gece hayatının olması, müşterek hayatın tesis edilememesinin davalı erkekten kaynaklanması eylemleri nedeniyle boşanmada ağır kusurlu; davacı kadının tiktok video içeriklerinde eski ilişkilerinden bahsetmesi, dans içeriklerinin olması eylemleri nedeniyle boşanmada hafif kusurlu olduğu, boşanma talepleri yönünden: davacı tarafça 08.06.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ileri sürülen zina nedeniyle boşanma talebinin sübut bulmadığı, davacı kadının boşanma ile yoksul duruma düşeceği, her ne kadar dosya kapsamında davacı kadının yeniden çalışmaya başladığı anlaşılmış ise de, yoksulluk kavramının genel geçer olarak değil davacı kadının evlilik birliği içerisindeki ekonomik durumu ve davalı erkeğin ekonomik durumu gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği, davalı erkek tarafından her ne kadar babasının yanında maaşlı bir çalışan olduğu ileri sürülmüş ise de dosya kapsamında mübrez kayıtlardan davalı erkeğin lüks yaşam tarzı gözetilerek mezkur savunmalarına itibar edilmediği belirtilerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkek aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasın ve miktarları, tanıklarının dinlenmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkek aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasın ve miktarları, tanıklarının dinlenmemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün doğru olup olmadığı, erkek aleyhine maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.