Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4714 E. 2024/5056 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kişisel ilişki kurulması davasında, ilk derece mahkemesince verilen yatısız kişisel ilişki kurulması kararına karşı davalı babanın istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı annenin temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, çocukların babalarıyla düzenli ve yatılı kişisel ilişki kurmasının üstün yararlarına uygun olduğu gerekçesiyle davayı reddeden kararının, usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2434 E., 2024/376 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Torbalı 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/7 E., 2023/521 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ortak çocukların babaları ile kurulan kişisel ilişkinin çocukların huzurunu tehlikeye soktuğunu, kişisel ilişki sırasında çocukların ağır şekilde ihmal edildiğini, çocukların babaları ile yatılı kalmak istemediklerini iddia ederek kişisel ilişkinin kaldırılmasına, olmadığı taktirde yatısız kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı anne, davalı baba ve ortak çocukların kişisel ilişki yönünden yapılan inceleme sonucunda düzenlenen ortak sosyal inceleme raporu, taraf beyanları ve ortak çocukların babaları ile yatılı kalmak istemedikleri ancak görüşmek istemesi halinde babaları ile yaşadıkları yerde görüşmek istedikleri de göz önünde bulundurulduğunda, beyan ettikleri tarih itibariyle on yaşında ve idrak çağında olan ortak çocukların davalı baba ile yatılı kalmalarının çocukların fiziksel, duygusal, sosyal ve psikolojik, akademik açıdan gelişimini olumsuz etkileyeceği ancak ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması halini gerektirir, çocukların huzurunu tehlikeye sokan, çocukların eğitilmesi ve yetiştirilmesini engelleyen bir durumun tanık beyanları ve sosyal inceleme raporuna yansımadığı gerekçesi ile kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, yatılı olacak şekilde düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin kabulü ile ortak çocuklar ... ve ... ile babaları arasında her ayın her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günleri sabah saat 10.00'dan akşam saat 22.00'e kadar ve devam eden pazar günü sabah saat 10.00'dan akşam saat 22.00'e kadar babaya teslim edilmek suretiyle yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Mahkemece 27/01/2023 tarihli SİR esas alınarak idrak çağında olan ortak çocukların babalarıyla yatılı olarak kişisel ilişki kurmak istemediklerine ilişkin görüşlerine değer verilerek davanın kısmen kabulü ile kişisel ilişkinin yatısız olarak kurulmasına karar verilmiş ise de; boşanma kararı ile sadece okulların ara tatili ile yaz tatillerinde yatılı kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, ayda 4 kez haftasonlarında kurulan kişisel ilişkinin yatısız olduğu, boşanma kararının kesinleşme tarihinden davanın açıldığı tarih itibariyle baba ve çocuklar arasında yatılı kişisel ilişki kurulması açısından yeterli sürenin geçmediği, arada pandemi nedeniyle yatılı kişisel ilişkinin kurulamamış olmasının davalının kişisel ilişki kurma hakkını kullanmak istemediği olarak değerlendirilemeyeceği, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen video kayıtlarının izlenmesinde, çocuklar ile baba arasında sağlıklı ve mutlu kişisel ilişki kurulduğunun anlaşıldığı, davalı baba tarafından velâyetin değiştirilmesi davası açıldıktan sonra eldeki davanın açıldığının sabit olduğu, taraflar arasında var olan husumetin çocuklara yansımaması gerektiği,uyap üzerinden yapılan sorgulamada davacının iddia ettiği gibi davalı ile derdest ya da tamamlanmış ceza davasının bulunmadığı,baba tarafından açılan velâyetin değiştirilmesi davasının reddedildiği anlaşılmakta ise de; eldeki dosyada 2013 doğumlu ortak çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılması şartları oluşmadığı gibi kısıtlamanın çocukların üstün yararına olduğu olgusunun da oluşmadığı, çocukların görüşünün üstün yararlarına aykırı olmamak kaydıyla dikkate alınabileceği, ortak çocukların babalarıyla yatılı görüşmek istemediklerine ilişkin ileri sürdükleri sebeplerin kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını gerektirmediği, kaldı ki çocukların babasının İzmir'e gelmesi halinde onunla görüşmek istediklerini söyledikleri gözetildiğinde, babaya karşı olumsuz düşüncelerinin olmadığı, yukarıda açıklandığı üzere kişisel ilişki kurma hakkının baba için bir hak olduğu kadar çocuklar için de bir hak olduğu, çocukların da tüm gelişimleri için baba ile düzenli ve yatılı kişisel ilişki kurmalarının üstün yararlarına olduğu, bu itibarla davanın kabulü şartlarının oluşmadığı, yukarıda da açıklandığı üzere kişisel ilişkiye dair ilamların maddî anlamda kesin hüküm oluşturmadığından her zaman dava konusu edilmesinin mümkün olduğu..." gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararaının kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, davanın kabulü gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması gerekip gerekmediği, mevcut kişisel ilişkinin çocukların üstün yararlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 325 inci, 326 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.