Logo

2. Hukuk Dairesi2024/477 E. 2024/2020 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Torunla kişisel ilişki kurulmasına dair açılan davada, kurulan kişisel ilişki süresinin ve şeklinin yerinde olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, kurulan kişisel ilişki süresi ve şeklinin dosya kapsamına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1096 E., 2023/1935 K.

DAVA TARİHİ : 08.08.2022

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/391 E., 2023/71 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde özetle, davalının müvekkillerinin gelini olduğunu, müvekkillerinin oğlu ...nın iş kazası nedeniyle vefat ettiğini, oğulları öldükten sonra davalının çocukları davacılara göstermediğini, müvekkillerinin oğlunun vefatından sonra davacılar ile torunları arasındaki kişisel ilişkisinin kesintiye uğradığını, müvekkillerinin oğullarının emaneti olan torunlarını görüp oğullarına olan hasretlerini gidermek istediklerini belirterek müvekkilleri ile torunları arasında yatılı şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin, eşinin ölümünden sonra 2021 yılı temmuz ayına kadar yaklaşık iki yıl boyunca davacıların (kayınpederinin evinde kaldığını, dede ve babaannenin çocuklara kırıcı ve incitici davranışları içerisine girmesi, davacıların evinde babaları, yatalak anneleri, eşinden boşanan kızları ve boşanan kızlarının küçük çocuklarının bulunması sebebiyle müvekkilinin kayı pederinin evinden 2021 temmuz ayında ayrılmak zorunda kaldığını, müvekkilinin, çocuklar ile davacıların görüşmesine hiçbir zaman engel olmadığını, husumet duygusuyla iş bu davanın açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların oğlunun vefatından sonra davalı gelinleri ve torunlarının bir süre köyde birlikte yaşadıkları, daha sonra davacıların boşanan kızının da çocukları ile birlikte aynı eve taşınması sonrasında davalının davacıların yanından ayrılarak ayrı eve çıktığı, aralarındaki maddî ihtilaflar nedeniyle Asliye Hukuk mahkemesinde davalı kadın tarafından davacılara yönelik olarak tazminat davası açıldığı, taraflar arasında doğan husumet sonrasında çocuklar ile davacıların görüşmesinde sorunlar olduğu ancak alınan sosyal inceleme raporuna göre çocukların davacılarla görüşmesinde herhangi bir sakıncanın bulunmadığı, çocukların tatillerde yatılı olarak davacıların yanında kalması konusunda görüş bildirilmiş ise de büyük anne ve büyük babanın torunları ile kişisel ilişkisinin anne ve baba gibi değerlendirilmesi mümkün olmadığından çocukların da bu konudaki görüşleri de göz önünde bulundurularak davacılar ile torunları arasında yatılı olmayacak şekilde her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10.00 ile 18.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 18.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili özetle; kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu, yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi gerektiğini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı vekili özetle; davanın kabulü, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar sayılı kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirterek kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu, yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi gerektiği yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili özetle; kişisel ilişkinin süresi, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel ilişki kurulmasına yönelik davanın kabulü kararının dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kurulan kişisel ilişki süresinin fazla olup olmadığı, davalı kadın aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü ve 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.