"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/752 E., 2024/957 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Havza Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/192 E., 2023/201 K.
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kardeşi olan ... ile eniştesi ...' ın 1991 yılında evlendiklerini bu evlilikten hiçbir çocuklarının olmadığını, daha sonra ... ile amcasının oğlu ...'ın ...'ı kendi çocuğu gibi 11.10.1999 tarihinde Havza Nüfus Müdürlüğüne giderek kaydını yaptırdığını, bu nüfus kaydının yanlış olduğunu, müvekkilinin kardeşinin başka çocuğu bulunmadığından mirasçı olarak sadece ... bulunduğunu, bu durumun da müvekkilinin ileride mirastan mahrum kalmasına neden olacağını iddia ederek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vememiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalı ... ...'ın (...) kardeşi olan davalı ... ...'ın (...) öz kızı olmadığını, bu durumun mirasçılık hukukunu etkilediğini belirterek davalıların nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiş ise de davalı ...'nın sağ olduğu ve davacının henüz bir mirasçılık sıfatının bulunmadığı, kaldı ki ...'nın yargılama sırasında yeniden evlendiği anlaşılmakla başka bir çocuğunun olması halinde davacının mirasçılık sıfatının dahi kalmayabileceği yahut kendisinin davalıdan önce ölmesi halinde de mirasçılık sıfatının olmayacağı, muhtemel bir hak için dava açmada hukuki yararın bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olduğu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerektiği gerekçesi ile hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, davalı ... ile müvekkilinin ortak tapulu taşınmazları olduğunu, davayı açmakta hukuki yararları olduğunu, davanın kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, uyuşmazlık, davacının davayı açmakta hukuki yararının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35 inci, 36 ncı ve 40 ıncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.