Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4876 E. 2024/5708 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarının fahiş olup olmadığı, bozma sonrası vekalet ücreti takdiri ve kesinleşen hususlarda hüküm tesis edilip edilmeyeceği hususları.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/9 E., 2024/1 K.

KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakası ve maddî tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, davacı için aylık 1.250,00 TL, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; boşanma davasının reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2018/740 Esas, 2020/140 Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin başka kadınla yaşadığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, davacı kadının düzenli ve yeterli gelirinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar kadın yararına aylık 500,00 TL, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 300,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesi ile birlikte aynı miktarların kadın için yoksulluk, çocuklar için iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, velâyet, yoksulluk ve iştirak nafakaları, maddî ve manevî tazminatlar yönünden, davacı kadın vekili nafakaların ve maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli ve 2020/1692 Esas, 2022/1186 Karar sayılı kararıyla; tüm dava dosyası, davacı kadın tarafından usulüne uygun olarak gösterilen ve toplanan tüm deliller, İlk Derece Mahkemesince verilen karar, karar gerekçesi, tarafların istinaf başvuru nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında geçimsizlik olduğu, davalı erkeğin; evlilik birliği içerisinde F. ve B. isimli kadınlarla ilişkisinin olduğu, F. isimli kadınla birlikte yaşadığı, davalı erkeğin kusurlu davranışlarıyla taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, belirlenen bu durumlara göre; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın belirlenen kusur durumunun, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri, yaşantıları, boşanmaya neden olan olaylarda belirlenen kusur durumu dikkate alındığında; kadın ve ortak çocuklar için yargılama süresince takdir edilen tedbir nafakası miktarının, kararın kesinleşmesiyle birlikte kadın ve çocuk yönünden takdir edilen yoksulluk, iştirak nafakası miktarlarının, kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat ve miktarlarının, toplanan tüm delillere, usul ve yasaya uygun olduğu, yasal şartların oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumuna uygun düştüğü gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 10.11.2022 tarihli kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ile ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakalarının az olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların az olduğundan bahisle, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi hükmünün bu yönlerden bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince davacı kadın için aylık 750,00 TL tedbir ve aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası ödenmesine, velâyeti davacı anneye bırakılan ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 450,00 TL tedbir ve aynı miktar üzerinden iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair verilen karara karşı davacı kadın vekili nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Dairenin 03.10.2023 tarihli kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına nazaran kadın yararına takdir olunan yoksulluk nafakası ile yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur derecelerine nazaran kadın yararına hükmolunan maddî tazminatın az olduğu gerekçesiyle kararın kısmen bozulmasına, bozma kapsamı dışına kalan hususlar yönünden ise onanmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; dava tarihinden itibaren 1.200,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınıp kadına ödenmesine, kararın kesinleşmesinden sonra aynı miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına, yoksulluk nafakasına ÜFE oranında artırım uygulanmasına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine, tedbir ve iştirak nafakası ile manevî tazminat yönünden karar kesinleştiğinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamında boşanma, velâyet ve iştirak nafakası kesinleşmiş olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi kararında bu hususların yer almamasının hatalı olduğunu, hüküm tarihinde güncel avukatlık ücreti takdir edilmediğini, nafaka ve maddî tazminat miktarının düşük olduğunu, ileri sürerek yoksulluk nafakası ve maddî tazminatın miktarı, vekâlet ücreti ve kesinleşen konularda hüküm kurulmaması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince erkek aleyhine yüklenilen kusurların hatalı olduğunu, erkek aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının hatalı olduğunu ve miktarların fahiş olduğunu belirterek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında tam kusurlu bulunan erkek aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminat miktarının fahiş olup olmadığı, bozma sonrasında yeniden vekâlet ücreti takdiri gerip gerekmeyeceği ile kesinleşen konularda hüküm tesisinin zorunlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.