Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4896 E. 2024/5809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, varsa kusur oranı, yoksulluk nafakası miktarı ve ödenme şekli ile maddi manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, bozma kararına uygun olarak verdiği hükümde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz istemlerinin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/459 E., 2024/813 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadına psikolojik şiddet uyguladığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, yalan söylediğini, annesinin evliliğe müdahale ettiğini, davacı kadını annesinin evine gönderdiğini, evin anahtarlarını değiştirdiğini, şahsi eşyalarını vermediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın için 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 manevî tazminata, ziynet alacağının tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekil cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının doğru olmadığını, annesinin davacı üzerinde etkili olduğunu, davacının annesinin söylemi üzerine evi terk ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli ve 2019/403 Esas, 2021/836 Karar sayılı kararıyla; erkeğin ilgisiz tavırları olduğunu ve evlilik birliğinin devamı için çaba sarf etmediğini karısını arayıp sormadığını, kadının ise ailesinin evliliğe müdahalesine izin verdiğini ve ortak konutu terk edip ailesinin yanına giderek birlikte yaşamdan kaçındığını belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının aylık 700,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleşinceye kadar tedbiren devamı ile karar kesinleştikten sonra toptan ve takdiren bir defaya mahsus 10.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının süreli olarak belirlenmesi, miktarı ziynet alacağının kısmen reddi yönünden, davalı erkek vekili boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, ziynet alacağının kabulü ve yargılama giderleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.12.2022 tarihli ve 2022/2015 Esas, 2022/2319 Karar sayılı kararıyla; kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince kadının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı davasına yönelik, erkeğin ise davanın kabulü, boşanma hükmü, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı davasına yönelik istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine, ziynet alacağı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının süreli olarak belirlenmesi ve miktarı yönünden, davalı erkek vekili; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 28.12.2023 tarihli 2023/3063 Esas 2023/6533 Karar sayılı kararı ile; davacı kadın vekili tarafından İlk Derece Mahkemesince tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar da istinafa konu edildiği halde, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince, kadının reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf itirazlarının incelenmediği, 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, o halde Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak işin tüm istinaf istemleri yönünden inceleme yaparak bir karar vermekten ibaret olduğu, bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinin ve gerekçesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadının, kusur belirlemesine, yoksulluk nafakası miktarına, nafakaya toptan hükmedilmesine, reddedilen tazminat taleplerine ve ziynet alacağının kısmen reddine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı erkeğin davanın kabulüne, boşanmaya hükmedilmesine, kusur belirlemesine, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına, kısmen kabul edilen ziynet alacağına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının süreli olarak belirlenmesi ve miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, miktarı ve ödenme şekli ile kadının reddedilen tazminat taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.