"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/779 E., 2024/812 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayvacık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2024/31 E., 2024/45 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 19.02.2024 tarihli ek karar ile dosyanın kesinleşmesi nedeniyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Ek kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile uyum sağlayamadığını, ortak hayatın çekilmez bir hale geldiğini, evliliğin devamında tarafların ve topluluğun hiçbir menfaatinin kalmadığını, davalı ile medeni bir şekilde bir araya gelerek şartları ayrıntılı olarak görüştükten sonra boşanmanın hukuki ve mali sonuçlarını düzenleyen ve ekte sunulan protokolü birlikte imzalayarak kabul ettiklerini iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(4721 sayılı Kanun)'nun 166 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, anlaşmalı boşanma protokolünün aynen hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalının 24.04.2012 yılında evlendikleri, bu evlilikten Buğlem ve Arslan isimli ergin olmayan ortak çocuklarının olduğunu, ortak çocukların velâyetinin davacı annede kalacağı hususunda anlaştıkları, anlaşmalı boşanma protokolünde belirtilen ve kabul edilenler dışında birbirlerinden maddî, manevî tazminat, tedbir nafakası, eşya, katkı payı, katılım alacağı taleplerinin bulunmadığı, davacının karşı taraftan yargılama gideri talebinin bulunmadığı, protokoldeki hususlarda anlaştıkları, tarafların boşanma konusunda Mahkememize birlikte müracaat ettikleri, evliliklerinin bir yıldan fazla sürdüğü gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından davanın kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 19.02.2024 tarihli ek karar ile, Mahkeme kalemince taraflara 18.01.2024 tarihinde tarafların ıslak imzaları alınarak tebligat işlemlerinin yapıldığı, taraflarca kimlik tespitleri de yapılarak istinaf taleplerinde vazgeçtiklerine ve kararın kesinleştirilmesini talep ettiklerine ilişkin istinaftan feragat dilekçeleri sundukları anlaşılmış bunun üzerine kararın kesinleştiği gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kaleminde davalıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, dolayısıyla kesinleştirme işleminin hukuka aykırı olduğunu, tebliğ mazbatasında görüleceği üzere tebligatın hangi memur tarafından yapıldığına ilişkin isim veyahut sicile ilişkin herhangi bir bilginin yer almamakta olduğunu, her halukarda davalının istinaf kanun yoluna başvuru hakkına ilişkin feragat beyanının bulunmadığını, davalı tarafından sunulmuş olan 18.01.2024 tarihli dilekçenin hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını, taraflara tebliğ edilmemiş bir karara ilişkin istinaf kanun yoluna başvuru hakkından feragat edilebilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle istinaf başvuru dilekçesinin süresinde kabul edilmesinin gerektiğini, davacının ve çevrenin baskılarıyla, davacının davalıyı kandırması ve manipüle etmesi sonucunda imzaladığını, bu protokolün imzalanmasından ve duruşmanın gerçekleşmesinden sonra davacının bir çok farklı kusurlu hareketinden haberdar olmuş ve aldatıldığını öğrendiğini ileri sürerek, 19.02.2024 tarihli istinaf başvurusu ret kararının kaldırılması, 18.02.2024 tarihinde yapmış olduğumuz istinaf başvurusunun süresinde kabul edilerek istinaf incelemesinin yapılması, boşanma kararının kaldırılarak davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmesi yönünden
istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların anlaşmalı şekilde boşandıkları ve gerekçeli kararın kalemde her iki tarafa elden tebliğ edildiği, daha sonra tarafların ayrı ayrı dilekçe sunarak istinaf taleplerinden vazgeçtiklerini bildirerek, kararın kesinleştirilmesini talep ettikleri, dilekçelerine kimlik tespitlerinin de yapıldığı, gerekçeli kararın kalemce tebliğinde tebliği yapan memurun isim ve imzasının bulunmaması usulüne uygun değil ise de, tebliğ sonrasında taraflarca istinaf talebinden vazgeçme dilekçelerinin sunulması karşısında, tarafların artık usulsüz tebliğe muttali olduklarının kabulü gerekeceği (Tebligat Kanunun madde 32), dolayısıyla kararın kesinleştirilmesinden haberi olan davalı erkeğin, tebliğin usulsüz olduğuna dair istinaf sebeplerinin doğru kabul edilemeyeceği, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine dair ek karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ek karar ve boşanma davasının kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafından sunulan feragat dilekçesinin geçerli kabul edilip edilmeyeceği, sonuç doğurup doğurmayacağı, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 206 ncı, 309 uncu, 310 uncu, 311 inci ve 320 inci maddeleri, 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci fıkrası; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23 üncü ve 32 nci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.