Logo

2. Hukuk Dairesi2024/490 E. 2024/8720 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, velayet, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki tespiti hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama usulüne ve ispat kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/608 E., 2023/2468 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Emirdağ 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/285 E., 2021/530 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kabulüne, erkeğin başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde; erkeğin eve geldiğinde şiddet uyguladığını, baskı kurduğunu, kavga çıkardığını, evin ve çocuğun sorumluluğunu bilmediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ve kadın yararına Mahkemenin uygun gördüğü şekilde nafakaya karar verilmesini talep ve dava etmiş olup beyan dilekçesi ile de kadın yararına 1.000,00 TL tedbir nafakasına, çocuk yararına aylık 250,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, 04.08.2020 günü eve geldiğinde kadının evde olmadığını, telefonuna cevap vermediğini, komşulardan abisinin gelip eşini götürdüğünü öğrendiğini, abisinin arabasının karakolun önünde olduğunu, eşinin fiziksel şiddet nedeniyle kendisinden şikayetçi olduğunu öğrendiğini, eşine fiziksel şiddet uygulamadığını, evlilik süresince eşinin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, eşinin en ufak şeyleri annesine haber verdiğini, sürekli ailesinin yanında olmak istediğini, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, doğru düzgün kahvaltı hazırlamadığını, yemek yapmadığını, güler yüz göstermediğini, sürekli hakaretlerde bulunduğunu, bir şey isteyince "elin kırık mı kalk kendin al" diyerek azarlar gibi konuştuğunu, erkeği kilosu nedeniyle aşağıladığını, canı istediğinde evi terk ettiğini, ailesinin erkeği hor gördüğünü belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kabul edilmemesi halinde yatılı kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ev hanımı olmasına rağmen evde olağan olacak kadar yemek yapmadığı; erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü Pazar günü saat 10:00'dan akşam 20:00'a kadar, bayram günlerinde bayramın 2. günü saat 10:00'dan akşam 20:00' a kadar şahsi ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına yüklenen kusurun tanık beyanında soyut ifadeyle geçtiği, bu nedenle bu kusurun kadına yüklenemeyeceği, her iki tarafın başkaca kusurunun ispat edilemediği, buna göre erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin karşı davasının reddi gerektiği, ortak çocuğun artık 5 yaşında olması nedeniyle baba ile arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesine ve karşı davanın kabulüne; erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzelitilmesine, erkeğin karşı davasının reddine, çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi günü saat 09:00’dan Pazar günü saat 17:00’ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 09:00’dan üçüncü günü saat 17:00’ye kadar, sömestr tatilinin birinci haftası Pazartesi günü saat 09:00'dan takip eden ilk Pazar günü saat 17:00'ye kadar, Kasım ara tatilinin ilk Cumartesi günü sabah saat 09.00 dan takip eden Cuma günü akşam saat 17.00a kadar, her yıl 1 Temmuz saat 09:00'dan 20 Temmuz saat 17:00'ye kadar, babalar günü sabah saat 09:00 dan akşam saat 17:00'a kadar kişisel ilişki tesisine, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kusurunun ise ispatlandığını, erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının reddi gerektiğini, hükmedilen yoksulluk nafakasının haksız olduğunu, çocuğun artık yaşının büyüdüğünü, bu nedenle anne bakımına ihtiyacı bulunmadığını, kurulan kişisel ilişki sürelerinde çocuğun hasta olduğunu, annenin çocuk ile ilgilenmediğini, çocuğun tedavilerinin babası tarafından yaptırıldığını, çocuğun dayıları ile anlaşamadığını ifade ettiğini, bu nedenlerle velâyetin babaya verilmesi gerektiğini belirterek karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve velayet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.