Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4910 E. 2024/6807 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, kusur durumu, maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gözetilerek, davalı erkek vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1258 E., 2023/1942 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/464 E., 2021/542 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; anlaşmalı olarak açılan davanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesi ile erkeğin maddî durumu ile ilgili yalan beyanlardan bulunduğunu bu şekilde kadının güvenini sarstığını, erkeğin borçları nedeniyle kadının üzerindeki malların satıldığını, erkeğin kadının ilk evliliğinden olan oğluna kötü davrandığını, kadına hakaret ettiğini, erkeğin kıskanç olduğunu, erkeğin alkol ve kumar alışkanlığı olduğunu iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 2.000.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili tarafından cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının erkeğe hakaret ettiğini, eşini sevdiğini belirterek davanın reddine aksi takdirde erkek yararına aylık 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 2.000.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına mali durumuna ilişkin yalan söyleyerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, borçları nedeniyle kadının mal varlığında eksilmeye neden olduğu, kadının önceki evliliğinden olma oğluna hakaret ettiği ve şiddet uyguladığı, kadını aşağıladığı, erkeğin alkol ve kumar alışkanlığının olduğu ve eşine karşı sıkça yalan beyanlarda bulunduğu, bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, beklenen ve mevcut menfaatleri zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebi, ev tahsisi kararı, kusur değerlendirmesi, davanın kabulü, kadının tazminat taleplerinin kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkek vekili tarafından istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebi, ev tahsisi kararı, kusur değerlendirmesi, davanın kabulü, kadının tazminat taleplerinin kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı, maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.