Logo

2. Hukuk Dairesi2024/492 E. 2024/7444 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğe yüklenen maddi ve manevi tazminat yükümlülüğünün miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, ilk derece mahkemesinin erkeğin kusurlu olduğuna ve kadına tazminata hükmetmesine dair kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1940 E., 2023/3065 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/56 E., 2022/155 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin asıl davasının reddine, kadının birleşen davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-birleşen dosya davalısı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-birleşen dosya davalısı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-birleşen dosya davalısı erkek vekili asıl dava dilekçesinde; tarafların geçinemediğini, tarafların 10 yıldır ayrı yaşadıklarını, davacı erkeğin 10 yıl önce ortak konuttan ayrıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-birleşen dosya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı-birleşen dosya davalısı erkek süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

II. CEVAP

1.Davalı-birleşen dosya davacısı kadın 11.02.2019 tebliğ tarihli asıl davaya 27.02.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; kusurun tamamen erkeğe ait olduğunu, erkeğin başka bir kadın ile ilişkiye başlayıp onunla birlikte yaşamaya başladığını, ortak konuta gelmediğini, ailesini ihmal ettiğini, çocukları ile ilgilenmediğini, erkeğin maddi olarak da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, ortak çocuklara tek başına baktığını beyan ederek ağır kusurlu erkek ile evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin kendisine verilmesine, ortak çocuk ... için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendi içen 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 200.000,00 TL manevî ve 200.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-birleşen dosya davacısı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların aralarındaki sorunların 2013 yılından itibaren başladığını, kavga ve tartışmaların arttığını, erkeğin gizli saklı telefon görüşmeleri yapmaya başladığını, huzursuzluk çıkarıp istemsizliğini gösteren hal ve davranışlara büründüğünü, erkeğin ailesi ile ilgilenmemeye ve çoğu zaman eve gelmemeye başladığını, bunun üzerine davalı-birleşen dosya davacısı kadının erkeğin iş yerinde bir kadın ile ilişkisi olduğunu öğrendiğini, çocukların babalarını gizli gizli bu kadın ile konuşurken duyduklarını ve davalı-birleşen dosya davacısı kadının mesajlaşmaları yakaladığını, hatta erkeğin bu kadının yanından eve döndüğü bir gece trafik kazası geçirdiğini ve hastaneye kaldırıldığını, erkeğin ilişkisi olan diğer kadının da hastaneye geldiğini, bu duruma erkeğin akrabaları dahil herkesin tanık olduğunu, erkeğin iyileştikten sonra ailesini terk edip bu diğer kadın ile yaşamaya başladığını, davalı-birleşen dosya davacısı kadının sıkıntılı günler geçirdiğini, erkeğin yaptığı borçları ödeyip sera ekip ailesini geçindirmeye çalıştığını, erkeğin ailesinin bu yerleri oğullarının kazandığı baskısı ile erkeğe para göndermek zorunda kaldığını, davalı-birleşen dosya davacısı kadının erkeğin ve ailesinin psikolojik baskısına maruz kaldığını, erkeğin terkinin üzerinden geçen uzun yıllardan sonra boşanma davası açtığını, davalı-birleşen dosya davacısı kadının da daha fazla baskı ve zulme dayanamayarak serasını ve evini bırakıp kızlarını da alıp taşındığını iddia ederek Antalya 3. Aile Mahkemesi'nin 2019/56 Esas sayılı dosyası ile bu davanın birleştirilmesini, açtıkları davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 200.000,00 TL manevî, 100.000,00 TL maddî tazminat ve belirttikleri ziynet eşyalarına ilişkin şimdilik 1.000,00 TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl dava yönünden; dinlenen tanıkların sözlerinin soyut açıklamalardan ibaret olduğu, görgüye dayalı olmayan ve hükme esas alınamayacak özellikte beyanlar olduğu, bu bağlamda kadına atfı kabil kusur tespit edilemediği ve fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden; erkeğin kadını başka bir kadınla aldatarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, birlikte yaşadıkları dönemde alkol kullandığı, ailesinin geçimini sağlamadığı, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği, 2014 yılından beri ayrı yaşadıkları ve erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile birleşen davanın kabulüne, ortak çocuklar yargılama esnasında reşit olduğundan velâyetleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ... lehine daha önce hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının reşit olduğu tarihe kadar devamına, iştirak nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine dava tarihinden işleyecek şekilde aylık 300,00 TL tedbir nafakasına ve kararın kesinleşmesine kadar devamına, kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, kadın lehine 30.000,00 TL maddî tazminata, 30.000,00 TL manevî tazminata ve birleşen dosyadaki ziynet alacağına yönelik talepleri daha önce tefrik edildiğinde yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen dosya davalısı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-birleşen dosya davalısı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkek aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kararında kusur tespitinin doğru olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmetmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı-birleşen dosya davalısı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen dosya davalısı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-birleşen dosya davalısı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkek aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacı-birleşen dosya davalısı erkek aleyhine maddî ve manevî tazminat koşulları oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.