Logo

2. Hukuk Dairesi2024/493 E. 2024/7726 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, tam kusurlu tarafın dava açma hakkının bulunup bulunmadığı ve tedbir nafakasının artırılıp artırılmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı-davalı erkeğin, alkol bağımlılığı ve eşine karşı şiddet içeren davranışları nedeniyle evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olduğu, tam kusurlu tarafın boşanma davası açamayacağı ve davalı-davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2165 E., 2023/3165 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/857 E., 2022/242 K.

Taraflar arasındaki asıl dava boşanma ve karşı tedbir nafakasının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddi ile karşı dava tedbir nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından asıl dava olan boşanma davası ile karşı dava tedbir nafakasının attırılması davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre karşı dava tedbir nafakasının artırılmasında hüküm altına alınan aylık nafaka miktarı 1.050,00 TL ve temyize konu edilen toplam miktar (yıllık nafaka miktarı) 12.600,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-davalı erkek vekilinin karşı dava olan tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-davalı erkek vekilinin karşı tedbir nafakasının arttırılması davası dışında kalan yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 12 yıldır ayrı yaşadıklarını, kadının erkeğin zaman içerisinde gayret ve emeğini küçümsediğini, bu nedenle taraflar arasında başlayan geçimsizliğin ayrılık ile son bulduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, erkeğin alkol bağımlısı olup alkol alınca saldırganlaşıp, geçimsizlik ve huzursuzluk yarattığını, kadına küfredip aşağılayıp darp ettiğini, iki adet dairesini satıp birlikte yaşadığı kadına harcadığını, erkeğin başka bir kadın ile yaşayıp ortak evi terk etmesi nedeniyle Antalya 3. Aile Mahkemesi'nin 2007/775 Esas ve 2009/794 Karar sayılı dosyasında nafaka davası açtıklarını ve davalı-davacı kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, erkeğin ara ara ortak konuta geldiğini, geldiğinde alkol alınca kadını darp ettiğini, alkol tedavisini kabul etmediğini, davalı-davacı kadının boşanmak istemediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal eden erkeğin dava açma hakkı olmadığını, tarafların ortak çocuğu vefat ettiğinde cenaze ile ilgilenmediğini ve baba olarak cenazeye bile gelmediğini, birlik görevini yerine getirmediğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile Antalya 3. Aile Mahkemesi'nin 2007/775 Esas ve 2009/794 Karar sayılı dosyasında hükmolunan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl dava yönünden; davacı-davalı erkeğin uzun yıllardır alkol bağımlısı olduğu, eşine sürekli hakaret ve küfürler ettiği, 2007 yılından bu yana aile birliğinin düzenli olarak sağlanamadığı ve bunda davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı-davacı kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığı, yasa gereği tam kusurlu kabul edilen tarafın dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı tedbir nafakasının artırılması davası yönünden; davalı davacı kadın ayrı yaşamakta haklı olduğu ve ayrı yaşamaya davacı-davalı kocanın kusurlu davranışları sebebiyet verdiği gerekçesi ile daha önce kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının aradan geçen süre, paranın alış gücünün azalması ve enflasyon oranlarındaki değişiklik dikkate alınarak karşı dava tarihi olan 25.06.2020 tarihinden itibaren 750,00 TL arttırılarak aylık 1.050,00 TL olarak devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin tüm istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 363 nci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-davalı erkek vekilinin karşı tedbir nafakasının arttırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davacı-davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.