"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1044 E., 2023/1318 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/276 E., 2023/222 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre temyize konu edilen toplam ziynet alacağı miktarının, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılının evlendiklerinde davalının ailesinin evinde yaşamaya başladıklarını, bu evin birinci katında davalının evli ağabeyinin eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadıklarını, ikinci katında ise davalının annesiyle babasının yaşadığını, kendilerinin davalının anne babasıyla birlikte ikinci katta yaşadıklarını, kendisinin ve davalının işitme engelli olduğunu, başka bir engellerinin olmadığını, davalının ailesinin sürekli olarak kendisinden şikayetlendiklerini, ancak davalının kendisine sahip çıkmadığını, davalının annesinin sözünden çıkmadığını, davalı ve ailesinin kendisini istememeleri nedeniyle ailesinin kendisini aldığını, kendisinin cinsel bir sorunu olmadığını, istenirse doktor raporu da alınabileceğini, davalı tarafın cinsel birliktelikten kaçındığını belirterek, davanın kabulü neticesinde davalıyla boşanmalarına, lehine 500,00 TL nafakaya hükmedilmesine, lehine 50.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse hesaplanacak bedelinin müvekkiline ödenmesine, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile özetle; açılan davanın haksız ve hukuksuz olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının davacının kusurlu hareketleri nedeniyle olduğunu, açılan davanın reddi gerektiğini, karşı davasında davalı tarafın cinsel birliktelikten kaçındığını, iddialarının bu gerçeği değiştirmeye yönelik çabalar olduğunu, evlenmeden önce davalıya çocuk sahibi olmak istediğini söylediğini, evlendikten sonra davalının kendisine " ben çocuk doğuramam korkuyorum, karnım şişer, yemek yiyemem, çocuk istemem, çocuk bakamam" gibi söylemlerde bulunduğunu, kendisinin cinsel birliktelik yaşanmasına engel bir kusurunun olmadığını, davalı tarafın ruhsal sorunları olduğunu, kendi kendine konuştuğunu, davalının kişisel temizliğine de önem göstermediğini, birlikte yaşadıkları dört ay boyunca davalının bir kez banyo yaptığını, davalının davranışları nedeniyle kardeşi ... ile ağabeyinin konuşması sonrasında ...'ın "siz bu zamana kadar nasıl bizi aramadınız 4 ay nasıl sabrettiniz" gibi sözler söylediğini, evli kaldıkları süre boyunca davalının sürekli telefonuyla ilgilendiğini, kendisini eşi gibi görmediğini belirterek, davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile davalıyla boşanmalarına, lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların her ikisinin de işitme engelli olduğu, görücü usulü evlendikleri, evlenmeden önce davalının ailesi ile aynı evde yaşamayı kabul ettikleri, boşanmaya yol açan olaylarda cinsel ilişkiye girmekten kaçınan, ailesinin etkisinde kalarak eşini ailesinin evine gönderen davalı erkeğin ağır kusurlu, kişisel bakım ve temizliğine önem göstermeyen, çocuk istemediğini dile getiren davacı kadının ise hafifi kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki tarafça açılan asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar tedbir hükmün kesineşmesinden itibaren ise yoksulluk nafakası olarak aylık 500,00-TL'nin davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, kadının maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yönündeki talebinin kısmen kabulü ile; 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla; maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davacı -karşı davalı tarafın ziynet eşyasına yönelik talebinin kabulü ile, kuyumcu bilirkişi'ın 14.06.2021 tarihli raporunda cins, ayar, gram ve fiyatını belirlediği; 2 adet 22 ayar 10 gram bilezik (7.500,00 TL), 8 adet çeyrek altın (5.280,00 TL) aynen, olmadığı taktirde ise tespit edilen 12.780,00 TL olan ziynet eşyası bedelinin 500,00 TL'sine dava tarihinden, 12.280,00 TL'sine ise bedel arttırım tarihi olan 28.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacının düğünde takılan nakit paraya ilişkin talebinin ispatlanamamış olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirilmesi, tazminatların miktarlarının az olduğu, nakit paranın iadesi gerektiği, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiği yönlerinden istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
2-Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirilmesi, asıl davanın ispat ve kabulü, tanığın ikinci kez dinlenmesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar usul ve kanuna uygun olduğundan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, taraf vekillerinin ziynet alacağı davasına yönelik istinaf istemlerinin miktar yönünden reddine, ziynet yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur değerlendirilmesi, erkeğin davasının kabulü, tazminatların miktarlarının az olduğu, nakit paranın iadesi gerektiği, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiği yönlerinden temyiz kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur değerlendirilmesi, kadının boşanma davasının kabulü, kadın lehine verilen tazminatlar ve nafakalar ile ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının ve erkeğin davasının kabulü ile kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat takdirinin isabetli olup olmadığı ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin ziynet ve para alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin ayrı ayrı miktardan REDDİNE,
2. Diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin taraflara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.