"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2039 E., 2023/2718 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/420 E., 2023/519 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli kendisini annesinin evine zorla götürdüğünü, gitmek istemediğinde şiddet uyguladığını, sürekli kahvede arkadaşlarıyla vakit geçirerek ciddi bir şekilde evini ihmal ettiğini, evin hiçbir şekilde ihtiyaçlarını karşılamadığını elektrik, doğalgaz, kıyafet ve şehir dışı seyahatlerini kendisinin karşıladığını,ailesinin zoruyla evlendiğini söylediğini, sürekli evi terk ederek annesinin yanına gittiğini, maaşın olmasa seninle evlenmezdim dediğini, evlilik boyunca hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli saçı döküldüğü için kel, koca bacaklı, bu çirkini nasıl aldım gözüm kör mü oldu gibi psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının kayınvalidesinin evine gitmediğini, erkeği kemerle dövdüğünü, ısırdığını, kapıyı kırdığını, hem psikolojik hem de fiziki şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, asılsız şikayetlerle toplumda küçük düşürdüğünü, küfür, hakaret, tehditleri ile karşılaştığını, ablasının etkisi altında kaldığını, muska olarak tabir edilen yazıları evin her köşesine yerleştirdiğini, intihara kalkıştığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına bir çok defa şiddet uyguladığı, davacı işteyken yahut işte olmadığı zamanlarda da geç saatlere kadar kahvehaneye gittiği, eşin dış görünüşü ile alay ettiği; kadının ise erkeğe şiddet uyguladığı, muska yaptırıp eve koyduğu ve evden kovduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kadının davasının kabulü ile kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, erkek yararına tazminata hükmedilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen ve kabul edilen tazminatlar yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurların yanında kadına ayrıca erkeğin ailesiyle görüşmediği ve erkeğin de kendi ailesiyle görüşmesini istemediği, evde başka bir erkeğe ait fotoğraf bulundurduğu vakıalarının da kusur olarak yüklenmesi gerektiği, bu halde boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadının tazminat taleplerinin reddine; erkek vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı- davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı ile tarafların reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı - davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, İlk Derece Mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen vakıalar yanında kadına aynı zamanda "erkeğin ailesiyle görüşmediği ve erkeğin de kendi ailesiyle görüşmesini istemediği, evde başka bir erkeğe ait fotoğraf bulundurduğu" vakıalarının da kusur olarak yüklenmiş, belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden Bölge Adliye Mahkemesince kadına "erkeğin ailesiyle görüşmediği ve erkeğin de kendi ailesiyle görüşmesini istemediği" vakıası kusur olarak yüklenilmiş ise de; erkek tanığı olarak dinlenen erkeğin annesi tanık ... T. ".... bana ziyarete gelirdi, yine beni çağırdı zamanlarda bende kendilerine giderdim. ...'ın ...'i zorla bana getirmeye çalışması gibi bir olaya ben şahit olmadım...." şeklinde beyanı dikkate alındığında kadına kusur olarak yüklenen bu vakıanın bizzat muhatabı olan kişinin yaptığı tanıklığa, diğer tanıkların bu vakıaya yönelik beyanlarına göre üstünlük tanınması gerektiği sabittir. Bu nedenle kadına yüklenen bu vakıanın kadının kusurlarından çıkarılması gerekmektedir. O halde tarafların Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.Boşanmada maddî ve manevî tazminata ilişkin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıda (2.) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadın eşin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak kadın eş yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat yönlerinden davacı-davalı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı - davacı erkek vekilin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'e iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.