Logo

2. Hukuk Dairesi2024/500 E. 2024/8721 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirleme, velayet, kişisel ilişki, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1998 E., 2023/3009 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1345 E., 2022/191 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının karşı davasının reddine, erkeğin asıl ve birleşen davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; son iki yıldır kadının erkeğe kulak asmadığını, soğuk davrandığını, şüphe üzerine takip edince kadının telefonuna yüklediği program ile kadının bir günlük konuşmasını dinleyince A.isimli kişi ile aldattığını anladığını, 2018 yılı Şubat ayında kadının erkeğin ailesinin yanında erkeğe tokat attığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; kadının erkeğe hakaret ettiğini, buna ilişkin ceza davasının açıldığını, kadının çok küfürlü konuştuğunu, asıl boşanma davasının açılmasından sonra kadının A.isimli kişi ile el ele dışarılarda gezdiğini, kadının bu kişinin evinde yaşadığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin ilgisiz bir baba olduğunu, kadını çocuk ile birlikte evden kovduktan sonra ihtiyaçları olup olmadığını sormadığını, erkeğin kendi ailesinin yanında kadına şiddet uyguladığını, evden kovduktan sonra yaptıkları telefon görüşmelerinde kadına hakaretler ettiğini, iftirada bulunduğunu, erkeğin başka bir kadına kendini bekar olarak tanıttığını, bu kadının başkası ile uygunsuz görüntülerini kayıt altına aldığını söylediğini, kadının evdeki kendi aldığı eşyaları alamadığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadın tarafından alınan eşyaların teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve karşı davada yapılan değerlendirmede, kadının A. adlı erkek ile öpüştüğü, bu kişiyi eşi evde yokken eve aldığı, sonuç olarak cinsel sadakate aykırı davranışlarda bulunduğu, erkeğin ise kusurunun ispatlanamadığı, kadının tam kusurlu olduğu; birleşen dava açısından yapılan değerlendirmede kadının A. adlı kişi adına kayıtlı numara ile olağan dışı telefon görüşmesi yaparak güven sarsıcı davranışta bulunduğu, yine bu kişi ile değişik mekanlarda görülerek eşinin güvenini sarstığı, bu kişiyle cinsel ilişki girerek cinsel sadakate de aykırı davrandığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının karşı davasının reddine, erkeğin asıl ve birleşen davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinde aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, iştirak nafakası olarak devamına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata, kadının eşya talebi hakkında harcı yatırılıp usulünce açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; velâyet ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki, vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmedilen tazminatların ve iştirak nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle erkeğin tazminatların miktarına, kadının ise iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini, babanın gelirinin daha iyi olduğunu, annenin çocukla ilgili olmadığını ve başkası ile birlikte yaşadığını, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakanın kaldırılması gerektiğini, davanın fer'îleri ile birlikte tümden kabulü gerektiğini belirterek velâyet, iştirak nafakası ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminatların ve vekâlet ücretlerinin haksız olduğunu, kadının başkası ile ilişkisinin bulunmadığını, kadının gelirinin az olması nedeniyle hükmedilen tazminatları karşılayamayacağını, iştirak nafakasının en az aylık 3.000,00 TL olmasını istediklerini, maddî ve manevî tazminatların reddedilen kısmı yönünden lehe vekâlet ücretine hükmedilmediğini, babanın ilgisiz olması nedeniyle kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, tazminatlar, iştirak nafakası, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 323 üncü ve 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.