"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2301 E., 2023/2594 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/191 E., 2023/179 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların onur kırıcı ve pek kötü muamele ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini kadının kusurlu hareketlerinin olduğunu iddia ederek kadının davasının reddin, erkek yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda; davacı kadının davalının cinsel birliktelikten kaçındığına ve düğüne davacının ailesinin çağırılmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir somut delil elde edilemediği, bu durumun dosya kapsamındaki tanık beyanları ile de sabit olduğu, davacı düğüne ailesinin çağrılmadığını belirtmiş ise de; dinlenen tanık beyanlarında da anlaşılacağı üzere davacı tarafın ailesine davetiye gönderildiği, bir kısım aile üyelerinin düğüne katılmış olduğu, davacının iddiasının ispatlanamamış olduğu anlaşıldığı, davacı, davalı ve ailesi tarafından evliliğe zorla ikna edildiğini, ailesinin ulaşamaması için elinden telefonunun alındığını, korku ve baskı ile evde kalmaya zorlandığını belirtmiş ise de; tüm bu hususların evlilik tarihinden önce olduğunun belirtildiği, yerleşik Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay uygulamalarında; evlenmeye iten asıl sebep veya sebepler diğer bir değişle evlenme saiki o kişiye boşanma davasında kusur olarak olarak yüklenemeyeceği, farklı bir amaçla evlenilse dahi bu amaç evlendikten sonra değişebileceği gibi, evlenme tarihinden önceki olay ve olguların hiçbir şekilde boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği bu sebeple evlenme tarihinden önceki olayların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında, erkeğin boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığından, ortak hayatın temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğe kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediğinden, şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususu ispatlanamadığı gerekçesi ile; davanın reddine, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların kaçarak evlendikleri, resmi nikahlarının 27.08.2019 tarihinde, düğünlerinin ise 11.09.2019 tarihinde yapıldığı, evlilik birliğinin fiilen yaklaşık 1 ay kadar sürdüğü, evlilik öncesinde yaşanan hususların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, davacı kadın vekilinin resmi nikah öncesindeki telefon kayıtlarının tespiti için davacı kadının, evlilik tarihi olan 27.08.2019 tarihi öncesine ilişkin HTS kayıtlarının getirtilmesini talep ettiği, mahkemece talebin reddinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamada davalı erkek hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporu ve davacı kadın tanıklarının geçimsizliğe ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin bulunmaması, davalı erkeğin kusurunun ispatlanamaması dikkate alındığında, davanın reddinin ve davanın reddedilmiş olması nedeniyle davacı kadının maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi ile kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, boşanma davasının reddinin dosya kapsımına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 162 inci ve 166 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.