"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2447 E., 2023/3175 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/224 E., 2022/525 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı dava cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 26.11.1996 tarihinde evlendiklerini, evliliklerinden ortak üç çocuklarının bulunduğunu, davalının yıllardır beklentisiz yaşam süren çocuklarını ve kendisini huzurlu bir yaşama hasret bıraktığını, ortak çocuklardan ... ve ...'ın çalıştığını, davalının çocukların ve kendisinin maaş kartlarını alarak kendilerine para vermediğini, itiraz ettiklerinde ise şiddet uygulayıp küfürler ettiğini, son olayda kendi kredi kartından davalının nakit para çektiğini ve ödedim dediğini ancak ödemediğini, bu nedenle aralarında tartışma yaşandığını, davalının kendisini darp ettiğini ve öldürmeye teşebbüs ettiğini, olayın kolluğa yansıdığını, kendisi ve kızı hakkında rapor düzenlendiğini, daha önceden de bu şekilde şiddet olayları yaşandığını, olay nedeniyle davalı hakkında uzaklaştırma kararı verildiğini ve ayrıca ceza aldığını, davalının gerekli gereksiz sürekli kendisini kıskandığını beyan ettiğinden, bu durumları kimseye söyleyemediğini, çünkü davalının kendisini kimseyle görüştürmediğini, konuşturmadığını, ailesinin sahip çıkmayacağını söyleyerek kendisine baskı uyguladığını, zulmettiğini, en son olaydan sonra babasına durumu bildirdiğini, davalının sürekli kendisini ve çocuklarını darp ettiğini, ölümle tehdit ettiğini, yaşadıkları korku ve tehditler nedeniyle davalı ile birlikte yaşamanın mümkün olmadığını belirterek, davalı ile boşanmalarına, yaşı küçük ortak çocuk Yağmur'un velâyetinin kendisine verilmesine, kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ile ortak çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak tarafına verilmesine talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili karşı dava ve karşı dava cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve soyut olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, müvekkili hakkında uzaklaştırma kararı verilmesine ilişkin dosyaya konu olabilecek önemli bir olay olmadığını, taraflar arasında her ailede yaşanabilecek tatsız bir tartışma yaşandığını, müvekkilinin aşırı kıskanç biri olmadığını, sadece tarafların ayrı şehirlerde çalışırken ortak ikamete yabancı erkeklerin girip çıkmasından rahatsızlığını dile getirdiğini, müvekkilinin evlilik birliği boyunca davacının kötü söz ve hakaretlerine maruz kaldığını, taraflar arasında yaşanan tartışmaların en büyük nedeninin davacının erkek kardeşinin ortak ikamette yaşaması olduğunu, zira davacının erkek kardeşinin taraflar arasında fitne çıkardığını, ayrıca davacının kardeşinin müvekkiline altın borcu olduğunu ve halen ödemediğini, taraflar bu nedenle tartıştığında davacının evde kardeşinin kalacağını, müvekkilinin gitmesi gerektiğini söylediğini, davacının isteksiz tutumu nedeniyle taraflar arasında cinsel birlikteliğin sona erdiğini, davacının müvekkiline seni sevmiyorum, seni istemiyorum dediğini, yakın çevresine de "11 aydır kocamla yatmıyorum, eşekle yatarım kocamla yatmam. Ondan nefret ediyorum. O artık cinsel açıdan benim kardeşim gibi" şeklinde sözler söylediğini, müvekkilinin herhangi bir işte çalışmadığından geliri olmadığını, evliliğin davacının ağır kusuru nedeniyle dayanılmaz bir hal aldığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına ve müşterek çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ettiği, eşini öldürmekle tehdit ettiği, düzenli çalışmadığı, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacı-davalı kadının ve müşterek çocukların maaş kartlarını alarak ekonomik şiddet uyguladığı, davacı-davalı kadının ise herhangi bir kusurunun ispatlanamadığı anlaşılmakla, davalı-davacı erkeğin tam kusurlu eylemleri nedeniyle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında kusuru bulunmayan davacı-davalı kadının dava açmakta haklı olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, karşı davanın reddine, davacı-davalı kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, davacı-davalı kadının tedbir nafakası talebinin reddine, davalı-davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ortak çocuğun yargılama sırasında reşit olduğu anlaşıldığından velâyet ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesinin doğru olmadığı, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı-davacı erkeğin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesinin doğru olmadığı, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddinin doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 2 inci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.