Logo

2. Hukuk Dairesi2024/509 E. 2024/6923 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve varsa kusurun kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2830 E., 2023/1997 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/462 E., 2022/165 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediğini, erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hlae geldiğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tüm dosya kapsamına göre; davacı-karşı davalı tanığı ...' nun beyanından kadının en küçük çocuğu dünyaya gelmeden önce 2012 yılında evden ayrıldığı, tarafların yeniden bir araya geldiği anlaşılmış, dosya kapsamına alınan Pütürge Asliye Ceza Mahkemesi' nin 2014/187 Esas, 2015/10 Karar sayılı ilamında yaralama suçunun 02.04.2012 olduğu, bu tarihten 3 yılı aşkın süre sonra tarafların en küçük çocuğunun dünyaya geldiği nüfus kaydından anlaşılmakla, kadının bu eylem sonrasında 2014 yılında yeniden bir araya geldiklerine dair karşı dava dilekçesindeki beyanıyla bu olayı affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı değerlendirildiği, taraflar bir araya geldikten sonra aralarında yaşanan olaylara dair iddialar yönünden erkek tanıklarının şahitliğinin bulunmadığı, kadın tanıklarının duyuma dayalı aktarımlarda bulunduğu görülmekle bu haliyle evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı ispatlanamadığından açılan asıl dava ve karşı davanın reddine karar verildiği, kadının boşanma davası reddedildiğinden boşanmanın feri taleplerinin reddine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları değerlendirilerek kadın ve kadın yanında bulunan müşterek çocukları ... yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 169 uncu maddesi uyarınca dava süresince uygun bir miktar tedbir nafakasına hükmedildiği gerekçesiyle davanın reddine, mahkemenin 14.04.2021 tarihli ara kararı ile davalı-karşı davacı ... ve çocuk ... için dava tarihinden itibaren taktir olunan aylık 400,00'er TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalı ... ... alınarak davalı-karşı davacı ... ... verilmesine ara kararının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesine müteakip ortadan kaldırılmasına, davalı-karşı davacı kadının boşanmanın feri olan iştirak, yoksulluk, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmesi talebiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin ve kadının boşanma davasının reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Gülten'e yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Zeki'ye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.